Babam 16 yaşına kadar deniz görmemiş bir çocukluk bıraktı bana.. kırık bir "Pinokyo" bisikletten gizlice bakarak kontra "BMX" bisikletlere özenmek sonra.. Ekmeğe hep ben gittim, eve gelirken almayı unuttuğu sigarasını market raflarında aramaya da, Ki cins bir marka sigara içerdi babam, bulmadan dönemezdim.. Tüm sınavlara yalnız gider, yalnız dönerdim; sıkı yönetim altında yaşayan annemin "sen yaparsın" okşayışları olurdu sadece sırtımda.. Her zaman da babamın sınava gireceğim okullarda önceden keşif yapmadığı içindir, iki saat erken giderdim, adres sora sora.. Akşam ezanından sonra dinler, periler fink atardı bizim mahallede. Babam yalan mı söyleyecek ? Çıkmazdık top oynamaya, misket yuvarlamaya.. Babam 16 yaşına kadar deniz görmemiş bir çocukluk bıraktı bana.. Yüzmeyi bilmem bu yüzden. Hiç babamın kollarında yatay durumda su yutmadım ben herhangi bir denizden, çocukken. Kullanılmış kitaplardan bana ait olmayan notlar ezberler altını çizmediğim halde kullanılmış orjinalinde altı çizik cümlelerle fikirler bilirdim inceden.. Pijamayla girdiğim beden eğitimi derslerinde rezil olurdu babamın vurdumduymazlığı, oralı olmazdı bir süre sonra görüntü alışkanları. Gerektiği kadar görmezden gelinirdi yanaklarımın mesken tutmuş kırmızılığı çuvaldızla ayakkabı dikilmeyi abartırdı yırtıklarım.. Yeni modeller üretirdi annem dike dike ayakkabılarımı.. Tabanları için yapabileceği pek fazla birşey yoktu da, iklimin ibne ılımanlığına kızmak gelirdi hep dışımdan.. Yağmuruda pek sevmem bu gibi sebeblerden.. Uzak uzak okullarda okumak istemediğimi söylesemde, duyamıyacak kadar dibimde olurdu babam.. Yürüye yürüye, okul yollarında bıraktım çocukluğumun yarısını bu yüzden.. Kahvenin önünden geçmem için yalvarırdı bazen yorgunluğum.. Yorgunluğum yüzünden yolu kısaltma zorundalığım, çağıran sesi hep görürdü beni geçerken. Giderdim mecbur.. Kulağımı uzatırdı saçma sapan bir gözünün üzerine kaş var meselesi yüzünden.. Bazen kafamla birleştiği yerden yırtılır kanardı kulağım.. Ama canım, annemin içi kadar acımazdı hiç.. 16 yaşının sonunda denizi görüp görmeyeceğime pişman oldum bir gün. Eşşek derisidir babamın kemeri, milim milim bir çocukluğum.. Babamı kaybettim ben, üç ay önce hiç girmediği aramızdan ayrıldı, nasıl oluyorsa.. Şimdi mezarına gidip gidip çiçeklerini, otlarını suluyorum, bildiğim bir kaç duayı ediyorum, bilmediklerimin üzerine basmıyorum.. Babamı hiç kazanamadığım kadar kazandım şimdilerde, ölüp gerçekten benimle olduğu için kime minnet duymalıyım bilmiyorum.. Tüm bağışlamalarımın ipini çözdüm, babamın ruhuna hediye ediyorum.. Ve sanırım herşeye rağmen onu çok özlüyorum..