muhteşem bir dursun ali erzincanlı şiiri .... okunmaz,dinlenir ama buyrun sözleri yinede ;
sen yoktun sultanım...
hz.adem deydi nurun.
önce cenneti,
sonra yeryüzünü şereflendirdin..
adem nuruna affedildi.
arafat,bu affa şahitti..
sen yoktun ,nuh un gemisindeydi nurun,
dalgalar yeryüzünü boğarken ,
toprağın bağrındaki su,
gökyüzüyle buluşurken
ve bu bir ilahi azap derken,
allah nurunu taşıdı binbir sebeple
tufan,nurunu selamladı edeple
sen yoktun,
hz.ismail in alnındaydı nurun,
ibrahimi bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden
\'rabbimiz\' dedi ,
\'onlara kendi içlerinden
senin ayetlerini okuyacak,
kitap ve hikmeti öğretecek onlara,
onları temizleyecek bir elçi gönder,
amin dedi on sekiz bin alem,
nurunla aydılanan minicik ellerini semaya kaldırarak
amin dedi ismail.
hira nur dağı amin diyerek ayağa kalktı.
medine\'den adı uhud olan bir amin yankılandı sevr dağında
sen yoktun.
hz.isa \'ahmed\' diye muştuladı seni
alemlerin efendisi diye seslendi sana
artık ben sizinle çok söyleşmem,dedi havarilerine..
çünkü bu alemin reisi geliyor,
bekleyin,ahmed geliyor.
kainata rahmet geliyor
havarilerin yüzünü okşayan
ölüleri dirilten bir nefes oldun
ama sen yoktun..
sen yoktun sultanım,
hz.abdullah\'ın alnındaydı nurun,
başı eğik gezerdi mazlum
kuteyle göklerden seni sorardı,
varaka seni arardı semada
anneler kızlarını hep ağlayarak sevdiler
ağlayarak süslediler ölüme
ağlayarak hadi dayına gidiyorsun dediler
sen yokken,
canlı canlı toprağa gömülmenin adıydı dayıya gitmek.
anne yüreğinin çıldırtan çaresizliğiydi,
ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmesiydi
en son çocuk atılırken çukura
annesinin suretinde bir melek tuttu onu
ve tebessüm ederek hira nur dağını gösterdi
melekler süslüyordu hira\'yı
efendisine hazırlanıyordu cebel-i nur
efendisine hazırlanıyordu mekke
alem,efendisine hazırlanıyordu
kainatın gözü amine deydi
toprak rabbine yalvarıyordu
allahım gönder artık diyordu
gel diyo ağlıyordu mazlumlar,gözleri semada
ve bir gelişin vardı ya rasulallah
bir inişin vardı yeryüzüne..
önünde cebrail
ardında yalın kılıç melekler
bir inişin vardı yeryüzüne
yetimler en huzurlu geceyi geçirdi belki de
öksüzler annelerine sarıldı doya doya
sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini
herşey sus pus olmuştu
hadi diyordu yıldızlar , hadi diyordu ay
kainat bir isim duymak istiyordu
ve bir ses yükseldi amine\'nin evinden;
muhammed!!
melekler öptü o nurdan ellerini
muhammed!!
seni yaratan allah\'a kurbanız ey dürr-i yekta
sana o adı veren rahmana kurbanız
artık sen vardın
susuz topraklara rahmet indi seninle
annenden sonra annen halime sevindi seninle,
yağmura mı ihtiyaç var?
kaldır şehadet parmağını,
yağmurları salsın allah,
sonra tut ağacın yaprağını
köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün allah
yeterki sen iste,
sen iste ya rasulallah
deki ben kimim?
dağlar taşlar dile gelsin
dilsiz çocuklar ellerinden tutup
\'ente rasulallah\' desin
sen vardın
bedir kardı
uhut dardı
hendek yardı
yiğitlerin vardı
ölmek için yarışan yiğitler
hele bir enesin vardı senin
enes bin malik
uhud ta öldüğünü duyunca arkadaşlarına,
\'niye burda oturuyorsunuz?\' demişti
onlar da
\'allah ın resulü öldürülmüş\' deyince
enes kükremiş ;
\'peki o öldükten sonra ,yaşayıp ta ne yapacaksınız
kalkın ve o\'nun gibi ölün\' demişti
ve savaşın en yoğun olduğu yerlerde şehit düşmüştü
hem de ne şehit ey nebi,
vücudu yaralardan tanınmaz haldeydi
kız kardeşi parmaklarından tanıdı o\'nu
musab bin umeyr\'in vardı senin,
uhut ta sancağını taşıyan
öyle bir aşkla sana bağlıydı ki
allah o gün melekleri musab ın suretinde indirdi
ebu hureyren vardı
acıkınca mescidin önünde durur,sana bakardı
sen anlardın,
\'ya ebahir,gel\' derdin
ve sen gittin
bir gidişle gittin
ardında hüznün kaldı
hasretin kaldı göklerde
bilal ezan okuyamaz oldu
ne zaman teşebbüs etse
muhammad rasulullah demeye,
dizleri üstüne çöker,kendinden geçerdi
sonra günler ay,
aylar yıl oldu
ve asırlar oldu
sensizliğe açtık gözlerimizi
ama sen bırakmazsın bizi
sen varsın ey şehitler sultanı
sen varsın!
bir şehit bile ölmezken
sana nasıl yok deriz
ebu talip şam'a giderken
\'beni burada kime bırakıp gidiyorsun\' demiştin
\'ne anam var ne babam\'
ebu talip bırakmamıştı bu yüzden
sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun ya rasullalah!
bırakma bizi ki,allah ;
\'sen onların içindeyken,onlara azap edecek değiliz\' buyuruyor
bırakma bizi
hayatı seninle öğretti rahman
kulluğu seninle tanıdık,duayı senden öğrendik sevgili
hz ömer umre için senden izin isteyince
\'kardeşcik\' dedin ona,
\'kardeşcik,duanda bana da yer ayırır mısın?\'
bizler ömer değiliz ama
bütün dualarımız senin için
ey rabbimiz,
rasulünü anışımızdan haberdar et,
o'na binler salat,binler selam
habibine makam-ı mahmut u ver
o\'na vesileyi ilet
o\'nu refik-i ala ya yükselt
bizi de affet
o\'nun hatrına affet
zatının hatrına affet......