bir erkeğin, bir kızı seçerken baktığı ilk şey nefes almasıdır. bunu herkes bilir. yani; kabul edelim ki, kız nefes alabiliyorsa bu işin oluru vardır. ancak bir kızın, hayatının erkeğini seçmesi hiç de kolay değildir. hem yakışıklı olmasını ister; hem kültürlü, hem akıllı, hem zeki, hem popüler, hem paralı, hem güçlü, hem ondan, hem bundan. ister de ister. istemek haktır. buna itirazım yok. değindiğim nokta kesinlikle burası değil. erkekler bu durumun farkındadır. etraf avcı kaynıyordur. avlanabilmesi için meziyetlerini geliştirmek zorundadır. spor yapar, güzel görünür, iyi giyinir, okur, çabalar, oynar, düşünür. akla gelecek, gelemeyecek her şeyi deneyerek kendini geliştirir. dostlarım; kadınlar da bu durumun farkındadır. nefes almaları birçok erkeğin baktığı ilk niteliktir.(!) bunu bilirler. bu yüzden okumak onlar için pek önemli değildir. bilgilenmek zaman kaybıdır. kişisel gelişim gereksiz bir lükstür onlar için.
kadınlar arasındaki savaşın kızgınlığı; parmağı dokundurunca hissedilmeyecek cinstendir. bu yüzden kadınlar zayıf varlıklardır. ancak erkek savaşçıdır, erkek avcıdır. avcılık, zekayı kullanmayı gerektirir. kullanılmayan beceriler gücünü kaybeder. bu yüzden; eşit yaratılmış bu varlıklar düzenli çalışmayla birbirlerinden ayrılırlar.