latif ve onun ayakkabıcısı arasındaki diyaloglar filmi tam anlamıyla tamamlıyor.
ayakkabıcı: yalnız olan allah'a komşu olur.
latif: amca sende de güzel sözler varmış.
ayakkabıcı: ayrılıktan.
aslında o kişi latif'in geleceğini temsilen yerleştirilmiş filme. latif'in gideceği yolun özeti o adam. üstelik latif gibi bencillikten uzak bir karakter. bunu da latif'in her gelişinde görüyoruz ''bir parça ekmeğim var kalıp benimle paylaşır mısın?'' dediği vakit aslında latif'in bir senelik emeğini nasıl düşünmeden verdiğini görüyoruz. ikisi birbirinin aynısı.
film başlangıçta rahmet olan sonrasında baran'a dönen afgan kızla latif'in ayrılığı ile değil latif ile onun mevla aşkına kavuşması ile mutlu ediyor aslında. kaldı ki latif'in bu durumun farkına varıp tebessüm etmesi ile hiç üzmeyip gülümsetiyor.
ayrılıktan önceki gece türbeyle başlayan o kavuşma dünyalık baran'dan ayrılırken yerde kalan ayak izinde görülüyor. geriye kalan o izi allah'ın rahmeti dolduruyor. aslında allah ona rahmet ve baran diye bilinen kızı sadece bir aracı tutuyor asıl rahmet kendisi oluyor ve ayak izini baran dolduruyor.
bir dünyalık baran gidiyor ve allah onun yerini kendi baranıyla doldurup asıl rahmeti, asıl baranı gösteriyor.