ben bu yazıyı sana yazdım

entry31061 galeri
    17231.
  1. Benim koskoca adamım ağladı bugün. Çok farklıydı bugün benim için evet daha önce ağladığını gördüm ama bugün ilk defa acıdan ve daha sonra çekeceği acılardan korkarak ağladı. Benim koskoca adamım güçlüydü hep yine bugün ilk defa onun güçsüzlüğüne bu kadar yakından şahit oldum. Bir yandan ondan delicesine nefret ederken bir o kadar da severken o iki duygu arasındaki çizgide savrulurken onu bu şekilde görmek beni derinden üzdü. Ona yakıştıramadım, konduramadım o benim küçüklüğümün gücü, o benim muhteşem kahramanım, o benim şu hayattaki duygu karmaşam, o benim en değerlim, o benim babam ve o şimdi hasta. Çevrede verdiği değerli tavsiyelerle ünlenen ben en yakınıma tavsiye veremiyorum ve onu iyi hissetiremiyorum. Bu yüzden kendimden nefret ediyorum. Neden yapamıyorum diye sorduğumda kendime net bir cevap alamıyorum ve aslında ona tavsiye vermek istemiyorum çünkü o benim değerli tavsiyelerimi haketmiyor demekten çok korkuyorum. Ona kendini iyi hissetirmek benim için zor bir şey olmamalı ama ona bunu gösteremiyorum. Ondan bu kadar nefret etmem ve onu bu kadar sevmem arasında gidip gelirken bu durumda nefret kısmı ön plana çıkmamalı, çıkartmamalıyım. Bu yanlış. Bana yanlış, ona yanlış. Onu seviyorum ve kaybetmekten çok korkuyorum bazı zamanlar onsuz hayatın çok güzel olabileceğinin hayali içinde savrulurken bile. Ağlıyorum gözlerim şişene kadar, acıyana kadar yorulana kadar ta ki bu yorgunluktan sızana kadar. Onun hakkındaki kötü düşüncelerim bana yaptığı iyilikler vicdanım bu çatışmayı yaşadıkça korkuyorum ben kötü bir insanmıyım diye.

    Evet yaşlı huysuz babam bir gün hayatını kaybedecek. Doğanın kanunu bu değil mi? Doğ, bebek ol, emekle, konuş, çocuk ol, ergen ol, kavga et, mutlu ol, ağla, seviş, olgunlaş, hastalan, yaşlan ve öl. her zaman bu sırayla olmasa da sonunda her canlının tadacağı ölüm var. Sorun şu ki ben bu ölüme hazırmıyım? Erken ölüm benim için babamın ölümü hep erken olucak, beklenmedik olucak. O benim kahramanım. Kim kahramanının ölümünü düşünür? Kim kahramanına ölümü yakıştırabilir ki? O benim babam.

    Her ne kadar muhteşemimin güçsüzlüğünü görsem de bu ikimize de umutsuzluk vermeyecek ben onun arkasındaki gizil güç olmaya devam edeceğim onu elimden geldiği kadar destekleyeceğim çünkü o benim bu dünyadaki – o bilmese de – tek dayanağım. Onun için kendi yaşantımda çoğu şeyi es geçtiğimin farkında değil. Ona karşı gelerek acı bir şekilde karşı gelerek onu üzerek, onu ezerek bir çok şeyi yapabilirdim ama yapamam ona kıyamam o benim en değerlim o benim her şeyim, intihar eşiğindeyken düşündüğüm tek insan, o benim babam!

    Odamda oturmayı seven ben, salonda oturmaktan nefret eden ben babam gittiğinden beri salonda onun yerinde oturuyorum. Onun gibi sigara içiyorum, onun gibi televizyon seyrediyorum, onun gibi gazete okuyorum, duruşum onun gibi, onun gibi burnuma dokunuyorum, onun gibi konuşuyorum onun cümleleriyle ve bunları farkedişim yeni. Arkadaşımla mesajlaşırken babana benzemişsin görüşmeyeli lafıyla irkiliyorum evet ben onun gibi oluyorum. Onu daha yakından hissetmek için mi yapıyorum bunu yoksa aslında ben onun tıpatıp aynısıydım da olgunlaştıkça mı bu durum belirginleşmeye başladı bilemiyorum. Ben onun kızıyım o benim babam ve onu seviyorum. Onu kaybedeceğimi düşünmek kendimi kaybetmek aynı zamanda. Ona yakınlarda söylediğim birl af geliyor aklıma ‘ya birlikte batacağız ya birlikte çıkacağız hodri meydan!’unutma bunu baba!
    0 ...