Not:1 konu daha önce farklı arkadaşlar tarafından da dile getirildi.
linklerini paylaşırlarsa içeriği zenginleştirmiş oluruz.
Not 2: başlığı rte diye açtım ama ilerleyen entry lerde genel olarak akp nin desteklenmesi ile ilgili örnekler de vereceğim.
------ alıntı -----
Tayyip Erdoğan itiraf etti ve Çözüm süreci adı üzerinde bir süreçtir. AK Parti nin kurulmasıyla başlamış, kademe kademe bugüne ulaşmış, bundan sonra da yoluna devam edecek bir uzun yürüyüştür aslında dedi.
AKP nin kurulduğu 2001 yılından beri bunu söylüyorum zaten!
ABD, 1997 yılının haziran ayında, AKP iktidarının bugünkü açılım uygulamaları ile bire bir örtüşen bir Türkiye raporu hazırlatmıştı. Graham Fuller ve Henri Barkey imzasını taşıyan raporda, Bir değişim gerçekleştirmek için sivil politik liderler çok zayıf. Türkiye de bu sorunu askeri olmayan yöntemle çözme cesaretini gösterecek lider yok deniyor ve cesur bir lider bulunması gerektiği işleniyordu.
Nitekim aranan lideri buldular ve iktidara getirdiler.
CFR yani Dış ilişkiler Konseyi Örgütü, AKP kurulmadan önce, 2001 yılı Temmuz ayında Tayyip Erdoğan a bir lobi şirketi aracılığı ile gönderdiği gizli belgede, Mr. Erdoğan, Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezî olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir demişti.
Erdoğan, üç buçuk sayfalık bu belgedeki maddeleri hemen hemen aynı cümlelerle parti programı haline getirmiş ve iktidar olunca da uygulamaya başlamıştı.
***
Daha önce de sık sık hatırlattığım gibi bütün bunlar yetmedi, Erdoğan ı Büyük Orta Doğu Projesi eş Başkanlığı na tayin ettiler. Yetmedi, Arap Baharı nın öncüsü haline getirdiler. Yetmedi, Libya ya NATO gücünü davet ettirdiler. Yetmedi, Türkiye nin Güneydoğusu na NATO yu davet ettirdiler.
Bu arada Tayyip Erdoğan Türk Milliyetçiliği ayağımın altındadır noktasına kadar geldi. Yani Türk kimliğini çözme operasyonunun ihalesini de AKP iktidarı üstlendi.
Habur ve Oslo rezaletlerinden sonra sıra Abdullah Öcalan ile doğrudan görüşmelere geldi... ABD, Irak ı, Büyük Kürdistan kurabilmek için işgal etmişti. 2003 teki 1 Mart tezkeresi geçseydi, Mersin den Hakkari ye kadar uzanan topraklarda 80 bin Amerikan askeri üslenmiş olacaktı. Bunlarla birlikte Çorlu, Sabiha Gökçen, Afyon ve Konya havaalanları ile Trabzon ve Samsun limanları da işgal kuvvetlerinin emrine verilecekti. Yani 1 Mart tezkeresi, bir çeşit Mondros Mütarekesi ydi. Fakat tezkerenin reddi ile Türk ordusunu tasfiye etmeleri gerektiğini anladılar.AKP iktidarı, Amerika dan gönderilen Susanne Hayden adlı savcının danışmanlığında önce özel yetkili savcıları, sonra polisleri eğitti ve düğmeye bastı. Bugün Türk Deniz Kuvvetleri felç olmuş durumdadır ve Türk Hava Kuvvetleri ni de aynı akıbet beklemektedir. Türk ordusunun 359 mensubunun tutuklanmasının sebebi, bugün PKK talebi gibi görünen, ABD nin özerklik projesidir. Bunlar da yetmedi, Erdoğan ve AKP vasıtasıyla Türkiye-Suriye sınırına israil i yerleştirmek istediler, olmayınca teröristleri Türkiye ye gönderdiler, Erdoğan lojistik destek sağladı ve Suriye yi kan gölüne çevirdi! Suriye de de bir Kürt devleti kurdurdular...
***
Peki şimdi gündemde ne var?
Şimdi Abdullah Öcalan ın, CIA elemanları ile görüştürüldükten sonra, demokratik özerklik veya konfederasyona dayalı olarak imralı da çizdiği üç aşamalı planın ikinci aşamasının uygulanması, bu çerçevede kendisinin de serbest bırakılması öngörülüyor. Fakat, AKP, Öcalan ı serbest bıraksa o dakikada yıkılır. Dolayısıyla bütün proje yıkılır... Öcalan, bu aşamada hem kendisini hem AKP yi kurtaracak bir formül üreterek, hakkında gırtlak kanseri oldu diye uydurma rapor verecek bağımsız doktor istiyor.
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu 2 ay önce söylemiştim. Önümüzdeki günlerde Öcalan a doktor gönderilecek, kanser teşhisi konulacak ve imralı dan çıkarılacak diye. Yaptıkları anlaşma içerisinde bu da var diyor.