pogo

entry258 galeri video9
    199.
  1. bu hatunun yüzünü var ya böyle tvlere, Billboardlara koysak inan mutsuz insan kalmaz
    yeryüzünde amk,
    bunlar allahsız kitapsız cahil kadın ile çete, ama çete başı yok,
    eşit oranda çete, yani kimse kimsenin yüzde ellisini tutmuyor,
    ya da birilerinin takımlarını tutmuyorlar,
    zaten pogo futbola düşkün değil,
    takım tutamaz, tutsada sıkılır sonra, ya da sıkılmaz bilemedim şimdi,
    neyse,
    ilk tanıştığım anda,bu ne mutluluk amk demiştim içimden, hatun mutlu olmasa bile
    suratından buram buram mutluluk kokuyor,
    bildiğin adliyenin arkasını pogo'nun suratındaki ifade kokutuyordu,
    hatta sokaktan geçen gençler ne kokuyor amk falan diye konuştular bir ara,
    şehir kulubünün terasından sarktım,
    pogo'nun suratı lan dedim, ensesine vurup, esnek bir yapım var da
    neyse,
    böyle gel görüşelim deyince gidiyorsun, nasıl enerji nasıl enerji,
    öyle ayaklarını toprağa çıplak bas falan yalan,
    pogo ile bir saat geçir ne dert ne tasa,
    hayatı öyle umursamaz gören bir tarafı yok, ama ciddi yaşamama tarafı var,
    işte bu galiba güzel yüzüne güzellik katıyor,
    nasıl sevimli lan,düşününce bile gülüyon böyle,
    bir de böyle iyi espri yaptıysan uzun uzun gülüyor,
    sen daha çok gülüyorsun,
    kötü olduğumu biliyordu, gel dedi, gittim,
    hani küçük oğlu düşünce anne alır kucağına sever ya,
    öyle sevdi sanki beni,
    rüzgar esti bizim tenimize böyle,
    yaslandık çekyata ne güzel balkon falan dedik,
    şirince şarabı içtik, içimden dedim,
    keşke koli ile alsaydık,
    sonra hiç yargılamayan yanını düşündüm onun,
    kimseye kusur bulmayan, her şeyi sevebilme yanını gördüm,
    her şeyi dediysem böcekleri ve oyuncak bebekleri demedim,
    ama o kadar insandı ki,
    neden kötü oluyor insanlar dedim,
    öyleler dedi,sana denk geldi dedi,
    ama kötülük olmasın falan dedim,
    çocuk gibiydim yanında,sanki o incil gibiydi, kuran gibiydi gözümde,
    her şey ondaymış gibi,
    ne sorsam bana verecekmiş gibi,
    mutlu olmanın zor bir şey olmadığını gördüm aslında yanında,
    kötü olduğumu bildiği halde yaramı kaşımadı, anlatmamı bekledi,
    nasılda iyi dinledi,bir kere bile bi sus amk demedi, demezdi ki
    sanki iyilik yapmak için yeryüzünde idi,
    böyle bi omuzlarım düştü, neden bu kadar iyi bana karşı diye düşündüm,
    seviyorum onu o da beni seviyor demek dedim,
    sonra şeyi fark ettim,
    çok eğleniyordum onunla konuşurken,
    mutlu olmak istediğimde aklıma o geliyordu,
    pogo'ya sorayım
    pogo'ya diyeyim diyordum,
    bide içten gülmesi için daha zeki espriler
    bulmam gerekiyor diyordum,
    ama asıl sevme sebebim,
    bana sabah geç kaldığımız halde- kahve - yaptı,
    hala düşündükçe kalbim deli atıyor,
    üşenmedi, çıktı yataktan kahve yaptı, dedim nabıyon amk,
    sabahları kahve seviyorsun ya dedi,
    gözlerimdeki ışıltı bütün nilüfer'i aydınlattı,
    yani mesela seni anlatmak için çok komik çok deli dolu kelimeler olmalı,
    seni karadeniz gibi seviyorum,
    öyle hırçın öyle asi,
    öyle komik öyle eğlenceli,
    öyle yeşil ama deli mavi,
    seni tanıdığım günden beri seni hep
    karadeniz'e benztiyorum,
    yoksa bir mekanda on tane çay içmenle karadenizli olmanı hiç ama hiç
    bağdaştırmadım ben,
    neden senin hakkında ciddi bir şey yazamıyorum amk ben !

    bu yere düşmüş yere düşmek ne kelime ayağa yapışmış sakız gibi
    hissettiğim anda, beni kaldırıma kazıyıp, ayakkabının altından aldığın için
    sana teşekkür ederim,
    kendimi yataklara sarılmış, adını doğru düzgün söyleyemediğim
    anitdepresanlar ile içi boş içki şişileri ile uyanmama engel oldun,
    bir tedavi yöntemisin uzun lafın kısası bu,
    iyi geliyorsun iyi !
    mümkünse hep ol ! ( yüzsüzsem demek )
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük