hatırladığımda dahi tüylerimi diken diken eden bir kitap. (bkz: ılgın olut) üniversite yıllarında neva isimli güzel bir kıza aşık oluyor. ilişkileri zamanla farklı boyutlar kazanıyor, aynı evde yaşıyorlar. kız çok masum, çok kibar, olgun, kısacası herkesin çok beğendiği bir kız. ılgın bu kızı hayatına sokmak için çok uğraşıyor. neva'yı çok seviyor, neva'da onu... ılgın zamanla neva'nın geçmişini araştırıyor ve incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden dolayı onu kıskanıyor. geçmişiyle yargılıyor kızı, üstelik kızın "geçmiş" denilebilecek bir geçmişi olmamasına rağmen. hem de tam evlilik arifesinde yapıyor bunu. fakat neva her zamanki soğukkanlılığıyla ona hiç cevap vermiyor. kızmıyor ona, alttan alıyor, gönlünü almaya çalışıyor sevdiği adamın. lgın her kavgalarında onun aşağılık biri olduğunu vurguluyor ve neva'yı çıkmaza sürüklüyor. ve tam evlenecekken, evlerinin eşyalarını almaya başlamışken ılgın ayrılmaya kara veriyor neva'dan. acımasız sözlerini gene vuruyor neva'nın yüzüne, neva ilk defa konuşuyor ve canın ne kadar yandığından bahsediyor ağlamaklı gözlerle. ılgın ilk defa bu şekilde görüyor neva'yı. o, bu şaşkınlık içindeyken neva koşarak evin camını açıyor ve atlayarak intihar ediyor.
yazar kitabın sonuna neva hakkındaki pişmanlıklarını anlatan bir yazı da eklemiştir. türk filmlerine konu olabilecek gerçek bir hikayedir. gerçeklik payı düşünüldüğünde yazardan nefret etme sebebi olan kitaptır.