kanal istanul sonrası gerekli olabilecek olandır. 1936 yılında imzalanmış olan sözleşmenin değiştirilmesi gerekliymiş gibi kamuoyuna sunulacak olandır.
montrö sözleşmesindeki boğazlar vurgusu ile istanbul boğazı kadar çanakkale boğazı da hedef alınması nedeni ile kanal istanbul'da möntrö çerçevesinde incelenecektir.
hayır anlaşılmayan soru şu? neden kanal istanbul?
boğazlardaki yoğunluk, güvenlik, çevre vs. deniyor. iyi güzel hoş da biz kanal istanbul'u yaptıktan sonra gemileri kanaldan geçmeye zorlayabileceğimizi kim söyledi? kapı gibi möntrö varken adam istediği yerden geçer.
eee madem böyle bir durum var. 10 milyar usd lik yatırım neden?
bunun yurt içinde faydası rant ekonomisi ile büyüyen ülke ve akp ye yeni bir rant alanı oluşturmasıdır.
komplo teorisyenleri de abd nin karadeniz'e çıkmak orada deniz üssü sahibi olmak için möntrö de revizona gidilmesini sağlamak adına bu işi taşeronuna (akp) devrettiği yönünde.
hatırlarsanız en son rusya nın gürcistan müdahelesi sırasında abd deniz kuvvetleri sadece möntrö de belirlenen süre kadar karadeniz de kalabilmişti. karadeniz'e kıyısı olmayan bir devletin karadenizde sürekli askeri bir güç bulundurabilmesi için möntrö'de tadilata gerek var. diğer önemli soru da şu? türkiye olarak buna ihtiyacaımız var mı? halihazırdaki sözleşme ile büyük tonajlı gemiler söz gelimi uçak gemileri karadeniz'e giremiyor. biz niye pandora'nın kutusunu açalım? abd karadeniz'e kıyısı olan ülkelere özgürlük getirsin diye mi? bizzat zaten karadeniz'de güç bulundurabiliyorken oraya başka askeri güçleri almanın mantığı ne? siyasi ve ekonomik olarak Türkiye, ingiltere, Fransa, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya, Yunanistan, Japonya ve Sovyetler Birliği'nden (ve sscb yerine kurulan devletlerden) oluşan kurtlar sofrasına çıkmaya hazır mıyız?
