(bkz: allah düşmanıma vermesin)
insan bazen kaybetme korkusuyla sımsıkı sarar sevdiğini. gözünden sakınır.
bu bağlılık, bu aşk bazen o kadar yorar ki sevileni, kaçmak kurtulmak ister.
ama sözü edilen tanım bu değil!
ne yaparsanız yapın elinizde tutamayacağınızı bilirsiniz. size göre çok gençtir.
0, her ne kadar; "seni her zaman seveceğim, sen benim biricik aşkımsın." dese de,
elinizden bir yağmur damlası gibi akıp gitmeye başladığını görürsünüz. çok acıdır, çok acı.
sizi üzen , onu kaybetme korkusu değil, "mutlu olabilecek mi?" kaygısı olmaya başlar.
karşılıksız sevmiş, almadan vermeyi ondan öğrenmişsinizdir.
o sizin yalnızca sevdiğiniz değil de, öğretmeniniz olmuştur artık!
arabesk takılanlar için;
(bkz: mutlu ol yeter)