3. havaalanı ihalesi sonrası açıklamaları ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın yaptığıdır.
açıklama bakalım: "Bize ihale karşılığında ne verdiniz diye soruyorlar. Bir çukur verdik, karşılığında 25 yıl sonra bir havalimanı alacağız."
bir de şu açıdan bakalım (CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak): yolcu başına 20 Avroluk tarifenin 25 yıllık işletme süresince bu ihaleyi alan firmaya taahhüt edildiğini belirterek, şunları kaydetti: "Bu, devletin kendi aldığı veya ileride havaalanı bittiğinde alacağı bir para. Buna bir de asgari yolcu sayısı garantisi veriliyor. Yani devlet diyor ki 'eğer yolcu sayısı sana garanti ettiğim sayının altına düşerse aradaki farkı ben Hazine'den öderim.' Yap-işlet-devret modelinde devlet tarafından alınacak bu gelir birtakım garantilerle de takviye edilerek şirkete bırakılıyor. Şirket de bu gelirden, yaptığı masrafları düşüp, kalanla devlete kira ödüyor. Şimdi alacağın ayakbastı parasını şirkete bırakıyorsun, ondan sonra da cebimden tek kuruş çıkmadı diye övünüyorsun. Ayıptır. 25 yıl boyunca bu memleketin kasasına girecek parayı müteahhitlere bıraktığını neden gizliyorsun? ihale koşullarına göre müteahhidin kendi cebinden, yani öz kaynaklarından yapması gereken harcamaları da başarısızlık halinde Hazine kasasından geri ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılıyor. Sayın Başbakan Hazine'ye bu kadar risk yüklüyorsunuz ama burada dönen milyarlarca Euro, ne bütçede, ne de Meclis denetimine tabi olan herhangi bir hesapta gözükmüyor. Yani bu iş milli iradenin denetiminden kaçırılıyor."
