siyasetçiler, yönetenler sevmezler pek zekâyı. zira işlerini fazlasıyla zorlaştırır. bundan mıdır bilinmez, pek taşımazlar da yanlarında.
malum ülkemizde vuku bulan son olaylarda da zekânın etkisiyle ne yapacaklarını şaşırdılar bildiğin.
hayır, sadece iktidarı kastetmiyorum. hem ne demiş şair; muhalefet de sevdaya dahil.
iktidar zaten hep eblekti yurdumda. hep bi ne yapacağını bilememe hâlleri ve "ben ne güçlüyüm lan" pozları falan. son hadiselerde muhalifler de şaşırdı ama.
önce chp ile başladı hadise "destek" oldular, öyle göründüler. sonra "sivil olarak destek" oldular, öyle görünmeye çalıştılar. sonra bir "destek olmuyoruz" metnini tüm il ve ilçe teşkilatlarına ulaştırdırlar ve en nihayetinde "destek oluyoruz ama şiddetli eylemlerden kaçınıyoruz" diye son şeklini verdiler.
mhp bir sonraki sırada. en başında "böyle bir şeyi desteklemeyiz" dediler ve ihraç ile tehdit edip, istifaya davet ettiler iştirak edenleri. sonra "polisi" kolladılar. en sonunda ufaktan bir destek sinyali çaktılar falan.
bdp de sevdaya dahil. önce "desteklemezük" dediler. sonra hala anlaşılmamış şekilde taş, sopa ve molotoflu "destek" sağladılar. akabinde "fırsat bu fırsat" düsturu ile de "öcalan'dan direnişe selam" getirdiler(ki pek çok çevre tarafından bunların kasıtlı ve yıldırma amaçlı adımlar olduğu konuşulur hala). en son ne yaptılar, kendileri bile anlamıyor. sırrı sakık çıkıştı "sandıkla gelen, sandıkla gider" diye ki bunu da zaten başka siyasi çevreler de hep dillendirdiler sıkça.
velhasılı işte "gene leş gibi zeka kokuyor" yurdun dört bir yanında.
