kirik kalpler tasiyorduk hepimiz
kirilmis bir cam bardagin parcalarinda gizliydik
paramparca olmus hayatlardan geriye kalan sorulardan yola cikmak
geriye getiremedikten sonra neye yarardi yaralarimizi daglamaktan baska
yara bantlari da ise yaramayacak galiba
kirik kalpler tasiyorduk hepimiz
suskun göl kenarinda yansiyan oysa bizim yüzümüz de olsa
üzgün cümleler kurmustu bize zaman coktan
yüklemleri hep bir baskasina yükledigimiz
yükün elimizden cikip gittigini düsündügümüzde
karsimizda durmaktaydi banyomuzdaki kirli ayna
kirik kalpler tasiyorduk hepimiz
bir yeri bir yere terk ederken gecti artik bitti dedigimiz
ama geriye dönüp baktigimizda hep orada gölgelik yapiyordu bize kimligimiz
bir fotograf belki annemizden yadigar
bir ani bir anlik gülümsemeye bedel berdeli agir olsa bile
gardan uzaklasirken her sey teker teker
sallanmayan el aglamakli haliyle icimizdeki beden
kirik kalpler tasiyorduk hepimiz
dilencinin göz bebeklerinde sakliydi belki
sayikliyordu son cümlelerini maktül katile teslim ederken ruhunu
kayip ilanlarinda rastladigimiz binlerce isim arasindaydik simdi biz
afrikanin kücük bir kasabasinda acliktan ölen cocuktuk
biz coktuk ve hic yoktuk
biz kirik kalpler arasinda hep böyle tasiniyorduk belli belirsiz.