ilber ortaylının haliç tersanesi ve haliç projesi hakkında yazısı aşağıdadır.
--spoiler--
250 dönümlük arazide iki yat limanı, iki adet lüks otel, bin kişilik cami ve tabii kutsal AVM ile lütfen bir park yapılacakmış.
Osmanlı ile Bizansın bariz bir farkı nedir diye sorsanız, Haliç ve imparatorluğun diğer yerlerindeki tersaneler diyebiliriz. Kuşatma sırasındaki gemicilik problemlerinden olacak ki genç hükümdar II. Mehmedin fetihten sonraki ilk işi büyük bir tersane yaptırmak oldu. Aslında yüzde 90 nüfusu köylü ve göçebe olan imparatorluğun, tersane ve tobhane inşasının ulaştığı sayı ve coğrafi dağılım hayrete şayandır. Galiba gemiciliği, son asırlarında italyanlarla rekabet edemeyecek Bizanstan Osmanlının teknik yönden farkı buydu. Fatihten sonra II. Bayezid ve hiç deniz seferi yapmayan Yavuz Sultan Selim Han ve sonra Kaptanıderya Piyale Paşa ve Sokullu Mehmet Paşa, Haliç tersanelerini kudretli Venedik Cumhuriyetinin arsenaliyle rekabet içinde genişlettiler, teknikleri yenilettiler.
Âdet olduğu üzere projenin ilanı söz konusu değil
Bundan 3.5 yıl önce Denizcilik Müsteşarlığı ve Profesör idris Bostan dostumuz bu tesislerin
bir müze alanı haline getirileceğini, eski tesislerin restorasyonla teşhire açılacağını açıklamıştı. Doğrusu da budur. Haliç bu kıyı bölgesinin ardındaki klasik Kasımpaşa mahallesi
ve Beyoğlu için de hem bir kültürel alan hem de bir gezi yeri olacaktır.
Ne var ki şimdi işler değişti. Her şey olacağına varıyor. Gördükleri yere otel ve çarşı yapmaya meraklı adamlar 250 dönümlük araziyi 2 Temmuzda ihaleye çıkarıyorlarmış. iki yat limanı, 400er odalık iki adet lüks otel, bin kişilik cami ve tabii ki kutsal AVM ve lütfen bir park yapılacakmış. Parkın ne kadar yer tutacağını ve nereye kapatılacağını bilemeyiz. Osmanlıdan kalma kaç lengerhane, kaç havuz, ne kadar tezgah elde kalır, ne kadarı gider onu da bilemiyorum. Âdet olduğu üzere bu gibi tesislerin projesinin ilanı söz konusu değildir. Kasaba zihniyeti Osmanlının muhteşem tersanesini ve alanını kendinin açık tasarrufunda zannediyor. Hiç değilse yapılacak binaları; yanıbaşlarındaki Sokullunun bina ettirdiği ve büyük Sinanın tasarlayıp inşa ettiği Azaphane Camiini ve arkadaki Piyale Paşayı gölgelemeyecek ve karşıdaki muhteşem camilerle arsızca boy sırası rekabetin kalkışmayacak binalar gibi düşünseler.
Konu üzerinde ileride daha çok tartışacağız, tabii yapılacak işler hasbice açıklandığı takdirde... Hepimiz gibi bu dünyadan gelip geçecek insanlar Türk milletinin dedelerinin yarattığı ve torunlarına ait eserlere karşı daha saygılı olmalılar.
--spoiler--