stephen king

entry498 galeri
    221.
  1. Nacizane fikrime göre, John Steinbeck'le birlikte, ABD'nin 20. yüzyıldaki en iyi iki yazarından biridir.

    Bunu sadece tek bir kitabına bakarak söylemiyorum; kitaplarını veya cümlelerini tek tek ele aldığınızda belki edebi veya sanatsal açıdan bir tolstoy veya bir joyce yok karşımızda. Zaten King, pop-art kültürünün bir çocuğu; Amerika'nın baby boom döneminin bir ürünü. Ondan çok zarif olup, saatlerce a'yı b mi yapsam, c yerine d mi desem gibi bir şeyler beklemek komik. Adam bu işi ilk önce "meslek" olarak görüyor. Üretmesi lazım ki para kazansın. Şansına mesleği "çok sevdiği ve çok başarılı" olduğu bir meslek çıkmış. Tabi bizim şansımıza da.

    Diğer aynı tarz yazarlardan çok farklı yönleri var ama... 40 yıldır insanı dumura uğratan bir kalite seviyesinde (en kötü kitabı bile okunuyor adamın) neredeyse her alanda verdiği eserleriyle, tüketim çılgınlığının had safhalara ulaştığı, modaların trendlerin anlık olduğu bir dönemde dört kuşağa birden hitap etmesiyle, ABD rüyasının nasıl kabuslarla el ele gittiğini göstermesiyle, her zaman işçi sınıfını temsil eden kahramanlarıyla, en önemlisi, sayfalardan fırlayıp canlı kanlı dokunabileceğinizi düşündüğünüz karakterleriyle bence hakkı az bile verilen yazar.

    Asıl ünlendiği korkunun her alt-türüne bir başyapıt sığdırmayı başarmış bir adam bu. Vampirler mi dediniz? Salem's Lot ilk üçe oynuyor. Lanetli ev mi dediniz? Deha denilen Kubrick'in ilgisini bile çekmiş bir The Shining var. Lovecraft mı dediniz? It var, Needful Things var, The Mist var. post-apocalyptic mi dedi birileri? Her yıl bir tane taklidi çıkan the Stand var. Bilim kurgu fantezi? The Dark Tower var. Macera? Al sana The Talisman. Saf korku mu istiyorsunuz? Hayvan Mezarlığı var. Psikolojik korku? Misery, sadece iki kişi ve tek sahneyle koca bir başyapıt nasıl yazılır onu size gösteriyor. Hayaletler? Bag of bones Doğaüstü güçler? Carrie, Firestarter, The Dead Zone...daha sayılamayan onlarcası. Şimdi herkes Hunger Games diye ölüp bitiyor, ama zaten King, The Long Walk adlı hikayesini 70lerde yazmıştı. Bugünün TV yarışmalarına sinir olanlar, hayret edenler, The Running Man'i okusunlar; 30 sene önce yazmış King o hikayesini.

    Dahası bu dünyada kaç yazar bütün bunların yanına, The Shawshank Redemption'ı, the Body'i, 11/22/63'ü sıkıştırabilir? Kaç tanesi hem kısa öykü, hem roman, hem uzun öykü, hem kısa roman, hem senaryo, hem inceleme, hem aşk hikayesi yazabilir, gazetelerde makaleleri yayınlanabilir? Benim aklıma Edgar Allen Poe dışında başka hiçbir isim gelmiyor.

    Bugün tüm dünyada insanlar, Carrie, Pennywise, Cujo, Gunslinger, Christine denildiğinde neden bahsedildiğini anlıyorlarsa, okulda öğretmen bir çocuğun annesi için "yazarı tutsak alan o baltalı deli kadına benziyordu" dediğinde yargıç gülüp "haklısın o zaman" diyorsa, tüm dünyanın kolektif bilinçaltına kendini kazımış bir adamdan bahsediyoruz burada.

    Ayrıca sıkı bir Demokrat olması, dünyayı işgal eden Bush rejimine sürekli geçirip Cumhuriyetçileri deli etmesi bile adamı sevmeye yeterli. Türkiye'de olsa muhtemelen Tayyip, silivri'ye atardı hemen bu sivri dili yüzünden.

    Herkes Twilight diye ölüp biterken, Meyer için korkmadan "tek kelime yazamayan beceriksiz" diyebilmiş biri var karşımızda.*
    0 ...