meseleyi anlayamamış bir siyasetçinin, ki bu siyasetçinin normalde muhtarlık bile yapması o ülke adına utanç kaynağı olmalıdır, yapmış olduğu gayri-ciddi çağrıdır. bir defa orada itiraz edilen nedir, onu iyi anlamak lazım. başbakan 3 çocuk yapın diyerek sadece bir tavsiyede bulunmuşmuş. hadi canım oradan. başbakan çıksın, sadece stv ve zaman gazetesini takip edin; diğer madyeyı takip etmeyin desin mesela. çıksın paralarınızı falanca bankalara koymayın, filanca bankaya koyun desin. alışverişinizi filanca yerlerde yapın desin. (hoş bunların çoğunu da yapıyor ya, neyse) ondan sonra biz de, "aman canım neolcek, tavsiye vereyo sadece" deyip geçelim öyle mi? yok öyle. başbakanın söylediği her söz toplumu yönlendirir. ve daha da önemlisi, devlet politikalarını açığa serer. başbakan üç çocuk istiyorsa bu, başbakanın ortalama her aileden üç çocuk ortalamasına yaklaştırma hedefine işaret eder.
bu politika doğru mudur, yanlış mıdır. onu ayrıca tartışabiliriz. bana kalırsa 3 çocuk ortalaması, Türkiyenin büyüyen, dinamik bir nüfus olarak kalması ve ileride avrupanın en büyük 3 ekonomisi arasına girebilmesi için gereklidir. ama bunun dezavantajları da vardır elbette. öncelikle; devletin gerekli ekonomik reformları yapamaması durumunda halkın fakirleşmesine ve de sunulan hizmetlerden daha az faydalanmasına yol açabilir. ayrıca büyüyen nüfusu eğitmek, ihtiyaçlarını karşılamak, zenginleştirmek ve de o topumda toplumsal adaleti, sosyo-ekonomik dengeyi sağlamak daha zor olur.
yani kısacası, başbakanın 3 çocuk söylemine karşı çıkan birey, sadece başbakanın tavsiyesine değil, genel anlamda onun izlediği politikaya da karşı çıkmaktadır. dolayısıyla, melih başgan her zaman olduğu gibi yine seviyesini ortaya koymuştur. yazık lan, koskoca başkenti kimler yönetiyo, dedirtmiştir.