sabah güneşi dört çürük tahtaya oturtulmuş çatlak camdan sızıyor, alnını aklıyordu. Açılmaktan aciz göz kapakları bir de gün ışığına direniyordu. Uyanmak istemiyordu.
Yalnızdı. işsizdi. Bir bekleyeni yoktu. Bir sevdiği ve ya seveni yoktu.
Uyanmak için hiçbir sebebi yoktu. Gözlerini sonsuza dek kapalı tutmak istiyordu.