çözümsüzlük çözümdür

entry1 galeri
    1.
  1. t.c. tarafından (daha doğrusu o zamanlar has adamı sayılan denktaş tarafından) açık bir biçimde ilk kez kıbrıs meselesinde ifade edilmiş, gerçekte ise her alanda kullanılan temel devlet politikasıdır. açıklaması gayet kolay: şöyle bir geçmişe ve bugüne bakın, hatırlayın; bu memleketin boğuştuğu sorunları bir düşünün. ama siz doğmadan önce başlayanları, ama siz doğduktan ya da aklınız basmaya başladığından beri ortaya çıkan yeni meseleleri bir göz önüne getirin. trafikten demokratikleşmeye, eğitimden sağlığa, kadından ihtiyara, yolsuzluktan dış politikaya; ne isterseniz. ve şu soruyu sorun kendinize: hangi hükümet hangi sorunu çözdü, ya da çözüm yolunda kayda değer bir çaba harcadı? cevabı herkesin malumudur: hiç, hiçbiri, hiçbir zaman... elbette yeni sorunlara kapılar açık, ama varolanları da aynen korumak şartıyla.

    son gezi olayları ile birlikte akp hükümeti ve liderinin fazla sivrilmesi sizleri şaşırtmasın. geçmiş hükümetlerin yaptığından ettiğinden fazla, eksik ya da değişik bir hareket, değişik bir devlet tepkisi vs. sergilemediler. hep bildiğimiz kafa; üstelik sadece sağ/muhafazakar da değil, kendisini merkez sol olarak tanımlayan iktidarlar ve elbette askerin idareyi elinde tuttuğu dönemleri de dahil edin. göreceksiniz ki, akp bu memlekete uzaydan gelmiş, aman aman çok ters, çok yabancı, çok başka, "anlamıyorum nasıl bu kadar şey olabiliyorlar" tarzında tepkileri hakedecek bir yapı değildir, hiç de olmamıştır.

    devlet, bir ay önce gezi olaylarını ateşleyen mekanizmadır, ve içindeki bazı unsurların o bir anlık "yoksa aşırıya mı kaçtık" tereddütlerine rağmen mesul kişi olarak bildiği "büyük usta" lakaplı kahyasının demeç ve kırbaçlarıyla tekrar rayına girmiştir. neden, tayyip bu insanlardan çok nefret ettiği için mi? hayır, mekanizmada duygusallıklara yer verilmez. tayyip bir hata yaptı ve dönen çomağa, yani kürt sorunu olarak paketlenen meseleye "çözüm" getireceğini beyan etti. "çözüm" mü? aç bak bütün o cumhuriyet ve dahi osmanlı arşivlerine, tarihine, uygulamalarına, bir tane "çözüm" görebilecek misin? böyle birşey bu ülkenin politik varlığına en büyük tehdittir. türkiye'de herhangi bir iktidar, yanlışlıkla birgün, herhangi bir meseleyi ucundan dahi olsa düzeltecek olursa işte o gün memleket başka bir boyuta sıçrar, güneş batıdan doğar. çünkü o çözümlenmiş mesele "emsal" teşkil eder; "falanca sorun çözüldü, demek ki diğerleri de çözülebilir" tarzında dehşet bir durum ortaya çıkar. bu memlekette bir meselenin çözülebileceği anlayışı devlet için en büyük ideolojik tehdittir. irtica, bölünme, darbe, hukuksuzluk, vs. devlet bunlardan tırsmaz. ama "sorun halletmek" bizans'tan beri değişmeyen devlet geleneğini darmadağın eder.

    tayyip iktidara geldiğinden beri ne zaman kürt meselesini (ya da başka bir meseleyi) halletme teşebbüsünde bulunsa akabinde ortamın ciddileştiğini farkedip konuyu saptırmıştır. son akil adamlar teşebbüsü ve "bu işi bu sefer bitiriyoruz" mesajları ciddi anlamda ortalığı bulandırmıştır. bu konuda "çözümsüzlük çözümdür" geleneğine karşı tek başına kalacağını sezen başbakan bu nedenle bizzat "emir vermiş" ve devamında da toplumu coşturacak ne varsa söylemeye ve yapmaya devam etmiştir. yarın "hani kürt meselesini çözecektin" diye bir soru ile karşılaştığında "gezi olayları" diyebilecektir.

    ama eylemciler sakın kendilerinden habersiz tezgahlanan bir oyuna falan alet olduklarını zannetmesinler. nihayetinde onlar samimi olarak sıkışmışlığın ve baskının yarattığı dayanılmazlığın tepkisini verdiler ve ölümler, sakatlanmalar, yaralanmalar, gözaltılar, fişlenmeler, hakaretler ve hiçe sayılmalar ile çok bedeller ödediler, ödüyorlar. gezi hadiseleri olmasa hükümet -ya da herşeyi herkesten iyi bilen şahıs- mazallah memleketi suriye ile savaşa falan sürerdi; sadece ve sadece "çözümsüzlük" devam etsin diye. bu 70'lerde de böyleydi, 90'larda da, bugün de. eski bir gelenek yani, siz üstünüze almayın.

    çözüm falan yok ey insanlar. senin beğenmediğin çözümsüzlük birilerinin can damarıdır. baştan aşağı zihniyet sıçraması ve hatta rejim değişikliği yaşanmadan hiçbir soruna çözüm yok. ama bu küçük "çözüm" kelimesi dışında ne ararsanız bu memlekette mevcut.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük