bazen öldürme dürtüsünün insana ne şartlar altında etki ettiğini anlıyorum sözlük. mesela m.gökçek konuşurken oluşuyor bende. şöyle ki: tüylerde hafif dikenleşme, kafada karıncalanma ile başlıyor. sonrasında tiksinme, kin, göz kararması.
aman ya rab. kendime yabancılaşıyorum. ben ki yazın vız vız başımda öten sivrisineğe vuramam, ödümü patlatan böcekleri öldüremem gün boyu bakarım nerde diye de eve biri gelsin tutup pencereden atsın diye beklerim. ama geldiğim şu durum hem onların gözümdeki değerini anlatıyor bana hem de provokasyona geldiğimi hissettiriyor. yaa bu adamlar beni feci provoke ediyor sözlük.
bir de o canlarını kaybeden insanları düşünüyorum sonra. diyorum ki ne sabır.