en başta türkçe ezan okunması hz. muhammed'e ve HZ. bilal-i habeşi'ye hakarettir. dünyanın neresine gidersen git orjinal biçimde duyacağın, hollywood filmlerine bile konu olan arapça ezanı, bir taraflarımızdan uydurup türkçeye çevirmişiz. onu da o zaman ki liderlerimizden bir kaçı kafasına göre değiştirmişlerdir. farzını, marzını geçtim olayın.
şimdi gel gelelim en önemli noktaya. hani türkiye cumhuriyeti laik ti. devlet resmen din işine karışmıyor mu burada? hani nerede laiklik? hani nerede demokrasi? hani nerede hoşgörü? ama tamamiyle bağnaz ve köhneleşmiş beyinler, yıllarca salyalarını akıttılar bunun için ve akıtmaya devam edecekler.
''haydi, namaza, haydi felaha'' derken, felaha kelimesine kurtuluş dememek için ki o da neden öyle karar varıldığını herkes bilir; tam bir oyun olduğunun göstergesidir. kurtuluş demenin onlar üzerindeki korkusu bile yetiyordu çünkü.