kanırta kanırta uefa

entry1 galeri
    1.
  1. Siz, 2010-2011’de kanırta kanırta değil; rakiplerinizi ayarta ayarta, şikeyle, teşvikle, “buğday-başak” parolalarıyla, on binlerce doların içinde olduğu bavullarla, fanatik yorumcularınızın yanlı yorumlarıyla, hakemleri baskı altına almanızla, sizlerden seçili Disiplin ve Tahkim kurullarına tahakküm uygulamanızla şampiyon oldunuz.
    On sekizde on yedi yaparken o kadar rahattınız ki, o kadar emindiniz ki… Kendinizce ne destanlar yazdınız.
    Böyle oynarsanız sizi yeneriz, bu oyun planı size UYGUN değil diyen, rakibinizin şeref yoksunu sizden olan teknik adamıyla…
    “Trabzon Eskişehir’de nasıl durdurulur”, diye simülasyonlar yaptınız. Şeytanın aklına gelmeyen oyun taktiklerini ŞEYTAN lakaplı (ki kendisi aynı zamanda fahri olarak futboldan sorumlu bakan) fanatik adamlarınızla…
    Ne destanlar yazdınız. Buca’da , Sivas’ta, Eskişehir’de ve adını kirlettiğiniz daha nice güzelim şehirlerde…

    Şimdi birileri çıkmış Türk Futbolunun kara günü diyor… Allah’ım sizleri bildiği gibi yapsın, elinize dizinize dursun. iki yıldır kömür karası gibi kapkara işlerinizin karalığıdır bu açıklanan kararlar…
    Bütün bu olanlarını sebebini bizlere bağlamaktan da utanmadınız. Oysa ne güzel geçinip gidiyordunuz değil mi…
    Fener’in emek hırsızlarına cezayı vermeyip, takımı küme düşürmeyip üstüne üstlük yöneticileri daha da şımartarak ve hiçbir şey olmayacağına da inandırarak yarı final oynatan sizler, bizleri tarumar edip neredeyse küme düşürecek konuma getiren sizler, şimdi de hakkımız olan bir şeyi aradığımız için suçlu ilan ettiğiniz bizler…
    iki yıldır… Gelen tsunamiyi görmeyip, kumsalda şezlonguna uzanan, kafasını devekuşu gibi toprağa gömerek bu belayı ve lekeyi bu ülkenin alnına süren, ben okudum o uçti edasıyla bütün pislikleri örtbas eden, halının altına süpüren bir zihniyet; utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan,hala yerinde durabiliyor.
    Yazıklar olsun…Zamanında kesseydiniz bu kolu, gezi parkıyla iyice menfi anlamda vitrine çıkarılan ülkemizi bu kadar da zor durumda bırakmazdınız. Avrupa’nın spor gazetelerinin manşetlerini süslemezdiniz. istanbul Olimpiyatlarını tehlikeye sokacak, Madrid ve Tokyo gibi rakiplerimize:”şikeye, çirkefliğe bulaşan, emeğe saygı duymayan bir ülkeye mi olimpiyat vereceksiniz” lafını dedirtecek hale getirtmezdiniz.



    iki yıl boyunca uyuttunuz bizleri… Şimdi saz da mızrap da bizde… Dinleyin bakalım… Flash TV’de Kader Mahkumlarına söylenir bir sedayla ben de hepinize haykırıyorum:
    Lan salak mıyız biz… Aptal mı görüyorsunuz bizi. iki yıldır ortaoyunu oynuyorsunuz, bir mizansen kurdunuz, kumpaslarla her şeyi örttünüz, bizler bağırdıkça, kaynar kazanın altındaki odunlara odun kattınız.
    Güç, iktidarından tüm muhalefetine kadar sizdeydi. Mecliste, yasalar sizler için çıktı. “Alınması gereken kararlar” sizler için alınmadı.Alınanlar ise sizleri ipten alma yönündeydi.
    Medya sizde, para sizde, güç sizde, siyaset sizde, TFF sizde. Bir sizde olmayan UEFA idi. Orayı da bizleştirir miyiz diye düşündünüz, Platinileri Dolmabahçelerde dolma yedirerek tavladığınızı zannettiniz,30 milyon avro vererek Şampiyonlar ligine sponsor oldunuz.
    Sizi kurtarmak için federasyona başkan olan, Beşiktaş’ı beş şampiyonluğa ve milyarlarca dolar kazanca boğduğu halde (!) bu cihada katılıp kendini feda eden şahsiyet, demedi mi: “Ben bu işi hallettim. Yetkililerle görüştüm, dosyayı da davayı da kapattırdım. Bana bir teşekkür bile etmiyorsunuz.”
    Hatta bizler bile “UEFA’ yı bağladığınızı, MOSSAD ve CIA vari bir gücün, kudretinden bile daha ihtişamlı olduğunuzu” düşünmeye başlamıştık.
    Güneş’imizi soldurdunuz, başkanımızı iyice içkiye mübtela ettiniz. Onbinlerce kişi şike için bu şehirde yürürken, bizleri öyle bir umutsuzluğa kaptırdınız ki artık her cumartesi günü Meydan’da Atatürk Anıtı’nın önünde şike eylemi yapan ve pankartı tutacak bir avuç kişiyi bulamayan gerçek Trabzonsporlu can dostlarımıza bile güler hale getirdiniz.
    Avrupa’nın sayılı oyuncularından diyebileceğimiz birkaç ismin de içinde yer aldığı ligin en iyi kadrosunu bizlerden alıp kendi elinizle Galatasaray’a verdiniz ve ölmek üzereyken onları dirilttiniz. iki yıldır da eski güçlerine kavuşturdunuz.
    Bizlerin başına vurup ekmeğimizi almak kolaydı, hep kolay oldu, kolay olacak da… Ama geçmişi sizleri çok da aratmayan ASLAN’ın şampiyonluklar artık midesinde...

    Adalet geç de olsa tecelli ediyor… Hani 96’da Avni Aker’in gözyaşı kokan koridorlarında, Nasıl koydu Aykut KOCAMAN derdiniz ya, BiZ AĞLARKEN SiZLER GÜLDÜNÜZ YA…
    işte o zat, şike varsa istifa ederim diyen,Trabzon’un penaltılarına o süreçte takan ve bir maçta dört penaltı kazanarak şampiyonluğa ulaşan o zat… Muhtemelen, Ünal Aysan’dan aldı kanırtma haberini. istifa etti mi kovuldu mu belli değil…Sorsan daha düne kadar baba oğul olan Aziz’i kovmuş…
    Aziz’i de mahkemeler geçici bir süreliğine görevden aldı, inşallah birkaç ay içinde de UEFA ve mahkemeler ebedi alacak…
    Ne kadar teselli eder derseniz, yine de Orhan Baba misali… Bir Teselli işte…
    Denilecek çok şey var. Bu yazıdan önceki diğer yazılarda çok şey dedim de… Çok yazdım, çok çizdim de. Çok da övdüm, çok da yerdim de… Yine yineliyorum, bütün bunların müsebibibi sadece ve sadece tek bir kişi…
    Öyleydi, böyleydi, iş, işten geçti…Şimdi herkes bin pişman…
    Adalet ne tahkimde ne TFF’DE… Adalet maalesef elin gayr-ı müsliminde…
    Kupa bu şehre gelecek… iki yıldır, bu umut içimde bazen coşarak, bazen kuruyarak hep olduysa, birilerinin layık gördüğü haliyle sapı da tutulacaksa, kupa bu şehre gelecek…
    Sakın birileri bu şehrin Trabzonspor’dan başka derdi yok mudur demesin. Futbol, koskoca bir endüstri… Bu şehrin üst kimliği… Ondandır ki diyorum ki… O kupa bu şehre gelecek, Ya seve seve, ya da birilerinin televizyon ekranlarından, gazete manşetlerinden, bizleri rencide eden o malum sözüyle…
    Ezcümle… Şike şike gidilen bir sürecin sonunda artık iyice köşeye sıkışanlara Necip Fazıl’la sesleniyorum…
    Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
    Hedefe varmayan mızrak utansın!
    Hey gidi küheylân, koşmana bak sen!
    Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
    Bize bu saatten sonra kupayı vermeyecek olan HER KiMSE O UTANSIN.
    Hepinize bu rezillik yeter. Bizlerden bu kadar…

    Kupa Kadıköy’den çıktı yola… Bir ihtimal, uğrarsa yine uğrar Ankara’ya… Görüş sorarlarsa istanbul’a… Derlerse ki tahkimdir, madde 59’dur, Anayasadır, bağlayıcıdır, tartışmasızdır.
    Oradan da yine gideceği yer istanbul yazarsa… Ne doğuran kısrak utanır, ne de suç bulunur mızrağa…
    Heyhat… KANIRTA KANIRTA U-E-FA…
    0 ...