milli güvenlik dersi

entry138 galeri
    81.
  1. kendimi şanslı addetmeli miyim bilmiyorum ama bu dersi aldım.
    albay daha ilk dersten önce teneffüste yanına sınıf başkanını çağırmış, 'ben koridorda görünce, selam durup, tekmil vereceksin. "sınıf bilmem x kişiyle dersinize hazırdır komutanım" diyeceksin' demiş bizim elemana. bizim eleman da tabi asker pırpırlarını görünce üç buçuktan dört ile sınıfa gelir. millete yalvar yakar rahat durmalarını, ses çıkartmamalarını ister. nerdeee? bizdeki ergenler başkan öyle dedi diye iyice azıttılar. neyse birkaç dakika sonra albay koridorda görünmüş olacak ki, bizim şebelek başkan, asker selamına durup, sınıf mevcudunu arz etti. ben orta sıralardan albayın gölgesini gördüm. bizim şebelek halen eli kaşı hizasında selam duruyor. albay da aynı şekilde selam durup, 'daha gür bağıracaksın' diyerek sınıfa girdi. bizimki arkadan girdi ama turp gibi mosmor olmuş. neyse. asıl olay şimdi başlıyor. tabi bu giriyi yazan ben olduğuma göre kabahatin büyüğü de bende canikolar.
    ben havasından geçilmeyen (neyin havasıysa gerçi söndü gitti) bir veledim o vakitler. gömleğin son düğmesi lise boyunca bağlanmamıştır ve kravat ekseriyette 5 cm boğazımın altındadır. kimse de uyarmadı, şerefsizler görürsünüz siz! neyse sinirlendim hatırlayınca.

    albay benim gözlere dikildi. ben de, mahmut hoca ile karşılaşmış inek şaban gibi albayın gözlerine bakarak, 'hayırdır hocam' gibi bir bakış attım, kafa sallayarak. ne bileyim o zamanlar okulda en yetkili kişi müdür onu da zaten pazartesinden pazartesine saç kontrollerinde seviyorummm. dönelim konuya. albay hoca bana gözlerini belerterek yaklaştı ve 'o kravatının hali ne evladım, sınıfa hoca girdi, hocadan öte albayın girdi' dedi...

    ... ve ondan sonrasını arkadaşlardan dinledim. gayet eğlenmişler bacaklarından asılasıcalar. albay benim kravatı tutup, boğazımı bir güzel sıkınca ben bayılmışım (şimdi içinizden 'sen de ne hafif deliganlıymışın yiğidim' dediğinizi duyar gibiyim. orada sen olsan çok farklı olmayacaktı emin ol, neyse.) beni bayıldım diye bir de tokatlamış albay, nasıl uyanmam ben! nasıl öyle bir saygısızlık yaparım. sanırım on dakika içinde uyanmışım. öğretmenler odasında sınıf başkanı ve albay başımda.
    'ne oldu evladım' dedi. bende o korku ve mahcubiyet karışık ince bir ses tonuyla 'bende nefes darlığı var hocam' dedim. nefes darlığı falan yok, korkudan ne diyeceğimi şaşırdım. düşün yani, albaya kendini suçlu hissettirecek bir şey dahi diyemiyorum.

    sonra derse geçtik ama millet nasıl düzeltmiş façayı görseniz. pür-ü pak.
    böyle bir anım var benim de milli güvenlik dersiyle ilgili.

    kısa kestim arada atladığım şeyler olabilir. araya mesajlaşmalar girdi. imla hatası varsa affola.
    0 ...