vahiy

entry33 galeri
    15.
  1. teoloji kapsamındaki en çetin konulardan birisidir. diğer inanışlarda da kendisine yer edinmesine karşın, islamiyet çeperi dahilinde eleştirilmesi hayli zor görünüyor.

    bir kere islam kelamı, tümden levh i mahfuz 'dan geliyor ve tanrı vahyi. peygamber sadece aracı. kitabı yazdırmıyor, not ettiriyor. kendisinin müdahalesi söz konusu dahi değil. bu da, diğer dinlerden islam'a yöneltilebilecek eleştirilere bir set oluşturuyor zira, tanrının kelamı mutlak doğrudur, değiştirilemez gibi kısır bir döngü karşımıza çıkıyor.

    ilginçtir, yahudilikte 34 parçalık ahd-i atiğin neredeyse yarısı, yeni antlaşma denen incil'in pekçoğu, tanrı vahyi değil, kul kelamıdır. ve bu dinlere inananlar bunda bir yanlış görmezler. "onu tanrı seçtiyse, yazdığı da tanrının kelamıdır" derler. mantık güzel. (pavlus'un şam yolunda dönüşü ve incil yazarı olması gibi kutsal örneklerle pekiştirirler) ama müslümanlar, doğrudan tanrının kelamının el değmeden inip, günümüze kadar değişmeden geldiği görüşünde birleşiyorlar.

    misal tevrat'ın süleyman'ın meselleri kısmı kral süleyman tarafından yazılmıştır. mezmur; yani müslümanların deyimiyle zebur, david'in elinden çıkmaktadır. ve hiçbir yahudi bu genel kabulü reddetmiyor. "ee adam zaten kutsal, vahiy olmasa da olur. onun kalemi, tanrının kalemidir" mantığı var. tabii, musevilikte bir de "tanrının görümleri" olayı var, onu ayrı irdelemek gerekir. 29 parçalık incil'in evanjelik 13 mektubunu bile doğrudan aziz pavlus kaleme almıştır.

    ben şahsen bir inançlı olsam, kelamını, tanrının vahiy yoluyla indirmesine gerek duymasını sorgulardım. muhammed bunu dağda yazsa da sorun olmazdı. neticede yüzü suyu hürmetine kainat yoktan var edilmiş bir kişiden söz ediyoruz. elbette ki mürekkebi doğruyu nakledecek. ilginç yani.
    0 ...