anneanne, dede, torun balkonda kahvaltı yapmıştır.
anneanne: sp, ekmek düşürmüşsün yere, alıver onu ordan yavrum.
sp: peki anaaaaane.
dede: dursun hanım. kızım, alma onu bakayım.
sp: alayım dede. nimet sonuçta. (alır)
dede: (kızar) saçaklı, alma dedikse alma. koy onu yerine. koy koy kooy..
sp: niye ki? hem.. ay iyi tamam, öffff. (geri koyar)
anneanne: ayyy sende t..., kedi köpek niyetine karınca besliyoruz. ev doldu taştı. rafların içinden bile karınca çıkıyor ayol.
sp: hönk?! dede, sen onun için mi geri koydurdun?
dede: yavrum, allahın yarattığını ayırt etmeyecen. onlar da nafakasını buradan çıkarsınlar işte.
sp: nafaka mı? zuhahaaaa. nafaka dedi yaaaa..
dede: ne var? sen çok mu güzel konuşuyorsun? makbule halana ne derdin eskiden, mahmuule (taklit eder)
sp: küçüktük o zaman. sen gelmişsin 80ine ayrıca. kendine bak.
(bu iddialaşmalar bi süre devam eder. sonra durulur. sonra yine başlar. tadına doyum olmayan, baba ile yapılamayacak kadar senli benli, rahat ve eğlenceli diyaloglardır.)