Sevgili günlük;
nasıl başlasam, Nerden başlasam bilemiyorum. 169 gün önce yazmışım ilk bölümü. Çok şeyler oldu o süre zarfında.
Tatil geldiğine sevinmiyor da değilim. Çünkü okul beni gittikce daha kötü yapıyordu. Arkadaşların -bazen arkadaş bile diyemiyorum- bana karşı soğukluklarını hissetmeye tahammülüm kalmadı. Fakat tatil de çok sıkıcı. Memlekette tek kalan benim. Herkes gitti gezmeye. Ameliyatım var diye gidemiyorum. Ve onun üstüne oruç geliyor. Pek inançlı değilim ama ailemin yanında tutamazlık yapamam. Seviyorsam ayak uydurmam lazım.
Kalbimi çok boş hissediyorum bu aralar. 163 gündür kimseyi sokmuyorum aslında. Ki mutluyum, daha fazla. Acı yok. Pişmanlık yok. Olumsuz yönleri ise sevgiye ihtiyaç duyuyorsun çoğu zaman. El uzatacak biri, kalbini dokduracak biri.. Arkadaşlar doldursa sevgiliye hiç ihtiyaç duymam malesef onlar bile eksik.
Pişman değilim. Daha fazla istemedim. Devam ettikçe canım yandı hep. Zaten üzülen hep ben oldum bu sevgili konusunda. Sorun bende mi, beceremiyor muyum yoksa..
insanın 2 3 kere büyük hatasını görünce bir daha bağlanası gelmiyor. Çünkü güvenemiyor insan. Her ne kadar gitmesine üzülsen, yıkılsan da durunca hiç olmuyor. Çok boktan bir durum. Hayat işte.
Çünkü yeniden sevgili olmak istedi. Nasıl olabilirim ki? Aynı kitabı ikinci kez okumak gibi, sonumuz aynı olacak ve tadı olmayacak.
O yüzden ben sevgili arayışından vazgeçtim. Tek isteğim muhabbet etmelik kişiler. Gerçekten arkadaş olmalık kişiler.. Güvenebileceğim, derdimi anlatabileceğim kişiler..
Aklıma gelmişken, ameliyattan biraz tırsıyorum. Yarın da kan vereceğim. En son kan verdiğimde bayılmıştım. Nasıl erkeksem? Ameliyat zor olmayacakmış ama ilk kez gireceğim. Beni tamamen uyuttuklarında acaba işler yolunda gidecek mi..? Neyse, bunla morali bozmaya gerek yok.
Bugünlük bu kadar günlüklü sözlük. Kendine iyi bak.