akp iktidarı yasalar önünde meşru olmakla beraber toplum vicdanında meşruiyetini kaybetmiş bir iktidardır. bunun da nedeni bu iktidarın lideri olan şahsın milyonlarca insanın gözleri önünde ve defalarca kez sadece kendisine oy veren kişilerin başbakanı olduğunu gösteren söylemlerde bulunmasıdır.
bu iktidar en karamsar tahminle toplumun yüzde 50'sini oluşturan kesimi ülkeye ait görmemektedir. Bu kesime karşı her türlü baskı, şiddet, zorbalık eylemlerini ve anti demokratik uygulamaları desteklemektedir.
dolayısıyla bu iktidar beni düşman olarak görüyorsa bende ondan kurtulmak için ''demokratik sınırlar'' içerisinde her türlü imkanı zorlarım.
tabi demokratik sınırlar makarna beyinlerin savunduğu gibi sadece sandıktan ibaret değildir. yürümek bir hak arayışıdır, durmak bir hak arayışıdır, tüketmemek, sivil itaatsizlik ve şiddete başvurulmayan her eylem demokratik hak arayışıdır.
insanlar kendilerini biliyor. bu direnişi başlatan insanlar zaten sandıkta kendilerini ifade edemedikleri için bu işe girdiler. dış bağlantılar, faiz lobisi vs. yalanları ile sadece kendinizi kandırırsınız. sapına kadar devletçi sapına kadar milliyetçiyim ve bu hak arayışını sonuna kadar destekliyorum.