bir müslüman olarak böyle rivayetlere inanmıyorum baştan söyleyeyim.
ikincisi, bu olayda bahsi geçen kişi ünlü mutasavvıf muhyiddin arabi'dir, mevlana değildir.
üçüncüsü biz ateistlerin argümanlarını bu tür olup olmadığı bilinmeyen olaylarla değil, muteber tarih kitaplarımızda bize nakledilmiş vakalarla çürütmeye çalışırız. bunun için de kelamdan tutun, felsefeye kadar her türlü metodu kullanırız.
he bu arada, mevlana müslümandır, ancak tasavvufçudur. tasavvuf değişik bir saha, bir tasavvufçuya bakıp da ''sen müslüman değilsin'' diyemeyiz.
imam rabbani der ki: ''tasavvufçuların bazı sözleri küfür gibi görünebilir ancak küfür, sözlerindedir, hallerinde değil.''
yani tasavvuf bir kendinden geçme hali olduğu için, kişi yaşadığı vaziyeti kelimelere dökemez. dökmeye çalışınca da karşısındakiler ''ne diyon lan?'' tepkisi verirler. imam rabbani de büyük bir alim olmakla birlikte, mektubatında ''allah'ın zatını güzel bir kadın'' suretinde gördüğünü ifade ederek, şeyhine 'gördüğüm şeytani midir yoksa nurani midir' diye sormaktadır.