Faiz lobisi iddiaları ile ilgili bir araştırma yapacak olursanız. bahsedilen faiz lobilerinin elinde döviz veya altın bulunduran ve borsa iniş çıkışları sayesinde bunları paraya dönüştürmeye çalışan küçük kuruluşlar olduğunu öğrenebilirsiniz fakat söyledim gibi işte. döviz ve altın. araştırmanıza gerek yok artık. ve bu kuruluşlar finans sektörü arasında en az kazanımla yetinen, amacı yalnızca aç karnını doyurma, evine bir tas çorba götürmek olan bu şirketlerin abd ve avrupa gibi güçlü ekonomilerin belirlediği istikametin dışına çıkmayan Türkiye gibi bir ülkede kitlesel bir hareket sağlayabilecek gücü olmadığı gibi bir çoğu iş yerine klima bile taktıramamaktadır. hatta faiz lobisi denilen şeyin ekonomi literatüründe tanımı bile yoktur. bu güne kadar ekonomi alanında oldukça geri kalmış ülkelerde sarsıcı etkileri olmuştur ama düzenli işleyen bir borsa sistemini sabote edici özelliği bulunduğu için finans kuruluşları için oldukça zararlıdırlar. Türkiye de yönetim faiz lobilerinin faizin artmasına neden olucak şekilde kitlesel eylemler gerçekleştiren grupların bu lobiler tarafından fonlandığını (fonlamanın ne anlama geldiğini yalnızca tahmin ediyorum) iddia edip duruyor. bununla ilgili bir sorunda ne yapılacağı gayet bellidir zaten. salaklığın lüzumu yoktur. yapılması gereken halkın demokratik taleplerini yerine getirerek tansiyonu düşürmeye çalışmaktır. ama izlenimlerinizle bakacak olursanız yönetimin bunu sağlamak yerine insanları bölücülüğe ve provoke etmeye yönelik söylemler içinde olduğunu görüyorsunuz...
bu bağlamda ekonomi ve kamusal zararın en büyük sorumlusunun yönetim olduğunu söylemek oldukça doğru bir karardır. hatta, protesto süresince oluşan ekonomik şemaya bakacak olursanız. yönetime ait kışkırtıcı ve bölücü söylemlerin, polis şiddetinin sebep olduğu kitlesel protesto ve grevler sebebiyle normal düzeyinden %2 lik artışı bulunan faiz oranını görebilirsiniz. yönetim, protesto süresi içerisinde kendi kitlesini emzirebilmek için faiz lobisi isimli bir yalana sıkı sıkıya tutunmuş durumdadır. öyle ki yandaş halk faiz lobisi terimiyle literatürünü zenginleştirmiş ve faiz lobisi çift şeritli dubleks yolların yanında önemini etkin bir biçimde kazanmıştır. ve aslında akp nin sorumlusu olduğu bu %2 lik artış yandaş olmayan halk ve medya için "Aha bakın ne pok yeduğnuze" niteliğinde bir kanıt haline getirilip şakirtlerin hizmetine sunulmuştur...
az önce okumuş olduğunuz kısım olayların trajikomik haliydi biraz belki ama. yıkıcı olan kısımdan da bahsetmek zorundayım. seçimlerin yakın zamanda olduğu bir dönemdeyiz. ve akp bunu bilmesine rağmen uzlaşmacı bir tutum izlemek yerine bölücülüğe ve halkın daha fazla ayaklanmasına yönelik söylemler içerisinde. ben 11 yıllık bir iktidarın ne yapıyor olduğunun farkında olduğuna yönelik bir teori çıkarmak istiyorum. ve devamında ise ekonomi alanında küresel bir değişim söz konusu olduğuna yönelik duyumlar aldım. duyumlar aldım diye tabir edilir fakat ekonomisyen değilim. duyum alabilmem söz konusu değil. bir yerlerden okudum ben. edindiğim bilgilere göre abd'nin ekonominin cari olan kısmı ile ilgili bir değişim yapacağından söz ediliyor. cari olan kısım, dememin sebebi espritüel anlam ifade etmesi içindi. yoksa cari'yi de açıklayacak durumdayım ama gerek yok. okuduktan sonra "Aaa, öylemiymiş" demeniz yeterli. konunun tam burasında ciddileşecek olursak küresel çapta bir ekonomik değişimden söz etmek mümkün ve bu değişimin ekonomik yıkıma uğratacağı ülkeler arasında Türkiye ise oldukça belirgin. ve bahsetmiş olduğumuz akp tutumundan yola çıkıp akp'nin yaklaşan ekonomik krizden belgelerle sorumlu tutabileceği insanlar durumundayız malesef... yani üzerimize uydurulmaya çalışılan bir kılıf var gibi gözüktüğü söylenebilir. bu yüzden bu direnişin amacı bağımsızlık ve sosyalist bir devrim olmak zorunda. aksi taktirde direniş olmaktan çıkacak ve sadece eşeğin götüne su kaçırmış olacağız. (küfür benim imzam) ve son olarak akp'nin çift şeritli yollar konusunda oldukça iyi olduğunu söylemeliyim.