duvarı bile tahtadan olan bir atölyesi vardı dersin. sırf sınıftan kurtulmak için atölyeye gittiğimiz zamanları severdik.
o dönemde iş teknik hocalarının sınıfta gözdeleri olurdu. bunlar, sınıfın erkeklerinden, muhtemelen yazın bir yerlerde çalışan, tamirden falan anlayan uysal çocuklardı. öğretmen atölyede bizi kendi halimize bırakır, o çocukları da (2 ya da 3 kişi) alıp okulun bozuk kapı kollarını tamir ederdi.
iş teknik derslerinde öğrenci tipleri her yıl üçe ayrılırdı bizim zamanımızda:
- halı-kilim dokuyanlar
- ellerinde zımpara ve tahta sopayla dolaşıp oklava yapmaya çalışanlar
- mukavvadan ev yapanlar.
ben her yıl mukavvadan ev yaptım. hiç bıkmadan, usanmadan. arkadaşlarım çok beğenirlerdi, nasıl yaptın derlerdi, cevap veremezdim. çünkü evde yapılmış hazır olurdu o ev. aslında hiç ben yapmadım.