türkiye'nin en demokratik eylemini, belkide türkiye'deki en eğitimli, kültürlü grubu büyük bir kitleyle, inatla, içinden gelerek ve taşkınlık yapmadan gerçekleştirdi. iktidara karşı ciddi bir memnuniyetsizlik var ve uzun vaadede grubun talebi belli. tek eksik nokta kitlenin ihtiyacını karşılayabilecek bir isim/grup/partinin olmaması. ve hükümet bu boşluktan gayet güzel faydalandı. medyanın yavşaklığıyla gayet düzgün, aklı başında ve demokratik karakterli insanlar terörist, anarşist, esnafın başına bela bir sürü insan olarak lanse edildi. burda asıl sığırlık akp seçmenindedir. tarih bunu böyle yazacak. her görüşten insan sabahın köründe esnafın ikram ettiği ekmeği paylaştı. milliyetçi insanlar sabaha kürtçe ve lazca şarkılara eşlik eden keman sesiyle uyandılar.vesaire vesaire. hafızalarda kalan sadece acı biber yanığı olmayacak. bu insanlarla baş etmenin en mümkün yolu da malesef vicdansızca ötekileştirip cahil ve umursamaz bir kalabalık kitlenin gözünde zararlı unsurlar olarak gösternek suretiyle yoluna devam etmek.
demokrasi de demokrasi, hak özgürlük, nah sana darbe söylemleriyle çene yapan insanların da burda gösterdikleri iki yüzlülüğün hesabını vicdanlarında vermeleri lazım. demokratik kılıfa sığdırılmış bir diktatörlükten başka bir şey değil bu yapılan. akp seçmeninden ciddi bir reaksiyon gelmezse insanlar iyice kutuplaşacak bu gidişle. akp içinde bu gidişe dur diyecek bir insan olmadığı gibi sığ görüşlü cami imamları tarafından "taksimdeki teröristler" diye gazlanan bir yığın insan var.
okuyan, çalışan ve daha fazla özgürlük talep eden insanların görüşü ne olursa olsun hakettiği muamele bu değil.