sözlük yazarlarının itirafları

entry163160 galeri video563 ses32
    77378.
  1. yarına yetiştirmem gereken 4 tane hiç başlanmamış ödevim var, ama ben böbrek ağrısı-mide bulantısı-taş sancısı içinde sözlükte dolaşıyorum. okuldan nefret ediyorum, işte çok bunalıyorum, çok alıngan oldum. bana bir şey dediklerinde üstlerine atlayasım geliyor insanların, sabrediyorum-sabredemiyorum.
    sürekli yorgunum-halbuki hiperaktifim la ben! asla yerimde duramam. çok enerjik olduğumdan çoğu zaman vücudum iflas eder ve burnum kanardı yorgunluktan. şimdi ise bi bok yapmasam bile yorgunum.
    böbrek taşı hastası olmamda bu seneye kadar bir sıkıntı yoktu. 9 senedir çekiyorum bunu ama bu sene hem okul hem iş hem mide bulantıları!!! sudan bile midem bulanıyor ve benim su içmem gerekli!
    okul derslerimi yoğunluğum nedeniyle aksattığımı söylediğimde patronum, terapi sırasında "çok mu nazik yetiştirildin sen" dedi. şok oldum. diyemedim adama "ben ortanca çocuğum ve ablam hem anne hem de baba tarafından ilk doğan çocuk. bundan dolayı el bebek gül bebek büyütüldü. babama bile karşı çıkar, neler söyler. kardeşim "erkek" ve soyadımızı devam ettirecek tek çocuk( ailede soyadını devam ettirecek başka erkek evlat yok). onlara bir şey söylendiğinde yapmasalar sorun olmaz ama bana söylendiğinde ben yapmak zorundayım. hatta lafı ikiletemem bile. ne nazik büyütülmesi?
    eskiden beri bu böyle. yardım almazdım kimseden hep kendi başıma atlatmaya çalışırdım, bunun yüzünden 2 sene boyunca çektiğim böbrek sancılarını hep ailemden gizledim. bayılacak kadar acı çektim, anlamasınlar diye uyuyor taklidi yaptım kendimi odama kapadım. ağlaya ağlaya bayıldım kimi zaman. 16 yaşımda, arkadaşımın "sen neden sürekli böbreklerini tutuyorsun yahu, bir doktora gitsene! sen ailene söylemezsen ben söylerim" tehdidi üzerine aileme durumu anlattım ve doktora gittik! dı dı dııım! taş hastasısın, bi de nasıl bir hastaysam böyle bir şeyi de ilk defa duyuyorum, benim bünye sürekli kum taş üretiyormuş. hayatım boyunca çekecekmişim bunu. hakikatten de çekiyorum. bir yılda insan kaç kere kum-taş düşürür hay anasını ya!
    aileme söylememek için çok direndim, çünkü ailem beni güçsüz sanmasın, yakınıyor bu demesinler diye. ya da bir de ben onları üzmeyeyim diye-seviyorum onlar üzülmesinler. başıma bir şey geldiğinde kimseye anlatmadım, kendim çözdüm. arkadaşlarım bunun yüzünden, "sen bizi sevmiyor musun, neden hiçbir şeyini anlatmıyorsun" dediler. ona bile ses çıkaramadım. anlatmaya çalıştığım zamanlar oldu, o zaman da karşımdaki anlayamadı derdimi. kendimi ezilmiş ve küçük hissettim, anlattığıma pişman oldum( şu an ay çok güzel, ulan yarın ödevler olmasa, midem bulanmasa.....).
    şimdi de işte ve okulda böyleyim. gece sabaha kadar sancılanıyorum(doğuruyorum mübarek), ama kimseye anlatamıyorum. arkadaşlarıma gelin bana bakın mı diyeyim? herkesin işi gücü var. iştekilere mi söyleyeyim? onlara göre "benim derdim mi olurmuş" zaten nasıl bir yerse, herkesin bir derdi var orada. iş yeri değil, bir derdim var butonu ağzına tükürdüğümün yeri! bir de meslek gereği dert dinleme şeysiyiz! anca dinle! anlatmayın la bana artık. gidin bokunuzu kendiniz temizleyin. erkekler ayrı mal, kızları tam toplama zaten. bildikleri, diğerlerini eleştirmek ve erkeklerden konuşmak. erkeklerden iğrendim len. kızlara da yönelemiyorum, bunlar gibi kadın-kız olunca kız milletinden de iğrendim! okuldan da soğudum. ne biçim itiraf oldu ya! başta ne diyordum şimdi ne diyorum! kafayı yiyorum galiba. az önce; hastanelik olsam, acaba yarınki ödevleri yapmadım diye kızma durumları kalkar mı hocaların, dedim. bazen araba çarpsa bana ya da böyle büyük hastalık geçirsem de tüm sorumluluklarım bir süre ayaklanıp gitse diyorum! sonra saçmaladığımın farkına varıyorum. lan ya ölürsem! ölmedim hadi, sakat kalırsam! bir dönemdeki saçma sapan olaylar yüzünden neden tüm hayatımı bok edeyim. bugün kandil bir de neler geçiriyorum aklımdan, ya kabul olursa. Allah'ım sen bana ve herkese sağlık, akıl fikir ver!
    saat dokuz ve ben makalenin konusunu bile belirlemedim! kaygı durumum çok yüksek ama sendrom bende o kadar tavandaki, bu durumu atlatmak için bir şey yapmıyorum. ha bir de sözlük, ben seni seviyorum.
    benim sadık yarim, eski tasarımlı uludağ sözlüktür. sana anlatmayı seviyorum. o zaman küçülmüyorum, mide bulantım da geçti sanki. şerefsiz, nasıl iyi edeceğini biliyorsun!
    not: benden bir cacık olmaz. ödevlere bakmadım. bu da dönem tekrarı demek. hadi bana hayırlı olsun. kınamı hazırlayayım. bi tarafıma da güzel güzel yakayım.

    harbi harbi zamanın ötesinden gelen edit: dönem tekrarı yapıyorum!!
    8 ...