hani ilk tanıştığımız günü hatırlıyor musun sen o minik ufacık ayakların ile mutfak da geziyordun, bende su içmek için mutfağa yemek yemeye gitmiştim o sıra da karşılaşmıştık, ben korkudan ''ananıııiieee'' demiştim, sen ürkek bakışların ile bana bakıp o ufak ayakların ile dolabın altına yarmıştın, o gün tanıdım seni sonra bir gece odama sesiz sedasız girmişsin ikinci karşılaşmamız da ben korkmamıştım çünkü seni tanıyordum, bana baktın hafif kilo almıştın sanırım, bende sana bakmıştım görmezden gelmiştim seni usul usul televizyon altına girmiştin, sonra hemen sıra peşinden yavru böceğin geçti, belli bir yavrun vardı kocan nerededir allah bilir, seni öldürmeme kararı aldım, çünkü yavrun vardı belli ki kocan bırakıp gitmiş seni acıdım sana, balkon kapısının yanına bir parça ekmek kırıntısı koydum, çocuğun ile yersin ve balkon kapısından gidersin diye, ama gitmedin iki aya yakın benim odam da piçin ile yaşadın, alışmıştım sana ama son bir haftadır yoksun odamda yavru böceğini de göremiyorum, şimdi kim bilir nerelerdesin, yavru böceğin büyümüştür belki, her neredeysen kendine iyi bak, ben buralardayım işe başladım geceleri çalışıyorum, sen karanlığı seversin, eğer gelirsen balkon kapısının kenarına ekmek parçası bıraktım.