28 şubat süreci ve öncesinde, şu an akepe saflarında olanların türkiye aleyhine, avrupa insan hakları mahkemesine başta olmak üzere abd dahil (tayyibin cnn kanalinda ağlaması gibi) hemen hemen her ülkeye şikayette bulunması gibidir.
Doğru mudur, bence değil. Ülke içindeki sorunlar yine memleket duhulunde demokratik yollar ile halledilmelidır. Tabi bunun için, bağımsız medya, bağımsız yargı, sendikal haklar, insan hak ve hürriyetleri gibi öncül şartların oluşması gereklidir. Haklı ya da haksız bir direniş dünya medyasından naklen verilirken, yerli kanallar belgesel yayinliyorsa, haksız gözaltılara mudahil olan hukuk temsilcisi avukatlar darp edilip alıkoyuluyorsa, bir başbakan parayla mitingler duzenleyip yalan olduğu ispatlanmış ya da doğruluğu kanıtlanmamış haberleri yayiyorsa ve Benzer durumlar hasıl olmuşsa insanların, devletin de üst makam olarak tanıdığı kurumlara gitmekten başka çaresi olmayabilir.
Kızım ve oğlum(!) türbanlı oldukları için yurtdışında okumak zorunda kaldı diye cnn int. Kanalına röportaj verip magduriyetini anlatan biri, yine aynı kanal aleyhinde bir mağduriyeti haber yaptiginda ona çemkiriyorsa bu iki yüzlülüktür.
Ayrıca ab'ye üye adayı bir ülke iseniz, mevcut uyelerin onayını almadan bu organizasyona dahil olamazsiniz. Üye ülkelerin senin ülkendeki antidemokratik uygulamaları gündeme taşıması için ayrıca bir şikayett olması gerekmez. Çünkü onlar diyor ki; bizim gibi olacaksan aramiza gel. Sen de bunu kabullenmis ve onların arasında yer almak istiyorsan eleştirilere tahammul gostereceksin.
Not; milyonlarca türk'e iş imkanı ve eşit koşullarda yaşam hakkı tanıyan almanya'nin tamamina ırkçı nazi piçi yakistirmasi nasıl bir beynin urunudur anlamak mümkün değil.
