dünyanın 1 numaralı hava yolu şirketini barındıran, fakat insanların böbrek nakli beklerken öldüğü, göt kadar sınıflarda 50 kişinin okuduğu, insan başına düşen din görevlisi sayısının doktor sayısından fazla olduğu, kaymak tabakanın gönlünce kuralları çiğneyebildiği, başbakanın oğlunun kazasının üzerinin örtüldüğü, vekil çocuğunun polisleri sıraya dizdiği, ekonomiyi düzelttik diyebilmek için tüm kaynakların yabancılara satıldığı/kiralandığı, hukuksal olarak en son kullanılması gereken müdahale yöntemlerinin en başta kullanıldığı, haklarını arayan milyonların başbakan tarafından televizyondan açıkça tehdit edildiği, sırf güçlü görünebilmek için, devlet imkanlarını hukuksuzca kullanarak şehirlerden belediye otobüsleriyle, para dağıtılarak mitinge insan toplandığı, polis kurşunuyla ölen biri için "direnişçilerin attığı taşla öldü" denildiği, müezzinin çıkıp "içmediler" demesine rağmen hala halka "camide içki içtiler" diyerek halkın kışkırtılmaya çalışıldığı bir ülkede diyerek başlasaydın sözüne, belki ithamlarını ciddiye alır, kendimi düzeltmeyi düşünebilirdim.
televizyonlarda yalan haberlerle halkın beynini yıkamaya çalışanlarda köpektir ve her zaman köpek olarak anılacaktır.
kitap okuyup okumamak benim özgürlüğümdür, kimseyi ilgilendirmez. o entry de bunu anlatmaya çalışıyor zaten. da işte anlayana.
inançsızların ağzından girilip burnundan çıkıldığı bir ülkede, istediğim kadar mizahın dibine vurabilirim, kimseyi ilgilendirmez. bir gün benle karşı karşıya geldiğin zaman "tühhh müslüman" demediğim sürece, bana bu konuda ayrımcılık yaptığımı söyleyemezsin. unutma ki benim de çevremin yüzde 95 ini müslümanlar oluşturuyor. sen farklı düşüncelere saygının ne olduğunu içinde bulunduğun durumdan dolayı fark edemiyor olabilirsin. ama ben bu saygı olmadan yaşanılamayacağını bizzat yaşayarak tecrübe ediyorum. yani burdaki 3-5 geyiği örnek göstererek, en fazla nick altımı kirletirsin, bu sayfayı kapattıktan 2 saniye sonra aklıma bile gelmezsin.