iran, jeopolitik konumu itibariyle kriz bölgeleriyle dirsek teması bulunan ve bölgesel politikalara yön verebilme kabiliyetine sahip iki bin yıllık gelenek devletidir. doğuda kaosun ve uyuşturucu ticaretinin en yoğun olduğu afganistan, güney doğuda nükleer kapasiteye sahip, etnik ve dini gerilimin yüksek olduğu pakistan ve batısında etnik, mezhepsel çatışmanın eksik olmadığı ırak gibi tansiyonun her daim yüksek olduğu ülkelere komşu olan iran, geniş açıdan bakıldığında aslında orta doğu ve asya krizlerinin tam merkezinde yer alıyor.
eski cumhurbaşkanı ahmedinejadın ikinci dönemini de doldurmasıyla koltuğuna seçimlerde meşaiyi desteklemesine karşın ülkede reformcuların desteklediği ruhaninin açık ara ile seçimi kazanmasıyla, iran siyasi hayatında yeni bir döneme başlamış oldu. bir diğer dikkat çeken husus, seçimlere halkın yaklaşık yüzde ellisinin katılım göstermesi ile iranın abdde seçime katılım oranını geride bırakmasıydı.
dünya kamuoyunda da büyük bir heyecanla karşılanan ruhaninin seçim zaferinden sonra tüm dikkatler iranın dış politika da gerçekleştireceği reformlar ve ülkenin ekonomik kalkınması yönünde alınacak tedbirler üzerinde yoğunlaştı. şüphe yok ki iranın iç dinamikleri çoğunlukla dış politikadan etkilenirken, tahranın nükleer faaliyetlerine karşılık batının uyguladığı ekonomik yaptırımlar iranı son dönemde bir hayli zor durumda bıraktı. beklendiği gibi çiçeği burnunda cumhurbaşkanı ruhani verdiği ilk mülakatında, iranın nükleer programında daha şeffaf olacağını ifade ederek, ahmedinejad dönemi şahin politikaların bir nebze yumuşayacağı izlenimi bıraktı.
iranda süren ekonomik buhranın yanı sıra iç ve dış siyasette çözüm bekleyen önemli konular, ruhaniyi adeta ateşten gömleği sırtına geçirdiği gerçeğiyle karşı karşıya bıraktı. ülke de süren rüşvet, yolsuzluk ve kamu sektöründeki istikrarsızlık gibi başlıklar, yeni iran liderinin en az dış politika kadar iç dinamiklere de ciddi mesai harcaması gerektiğinin işaret ediyor.
nükleer faaliyetlerin amacı prestij ve baskı aracı olacak yeni dönemde iranda okur-yazar ve liberalleşen kesimin siyasi sürece entegre olabilme şansına sahip olması gerekiyor. nitekim ülkenin yaklaşık yüzde 70ini oluşturan genç nüfus, gelecek dönemlerde bu süreçte söz sahibi olacak iken, iranın dünya sisteminden izole olarak değil, tersine daha fazla müdahil olarak ülkenin uluslararası düzendeki konumunu sağlamlaştırmak isteyecekler. çünkü artık uluslararası diplomasi de iran ideolojiden ziyade ulusal çıkarlar kapsamında hareket etme zorunda. bu bağlamda yeni dönemde tahran yönetimi nükleer programını sonlandırmak yerine, hem prestij hem de baskı aracı olarak süreci devam ettirmek isteyecektir.
bir diğer önemli mesele iran cumhurbaşkanı ruhani politikalarında abd, suriye, rusya ve çinin pozisyonu konusu olacak. beşar esad, yeni dönemde suriye ile iran ilişkilerinin güçlenerek devam edeceğini söylerken, çin için iranın önemi hem petrol tedarikinde ki rolü hem de bölgede abdye karşı kullanacağı baskı mekanizması olarak devam edecek. diğer taraftan abd başkanı obama, ruhaninin seçim zaferini iranın geleceği açısında iyimser olarak yorumlarken, rusya devlet başkanı putin yeni dönem ile rusya-iran ilişkilerinin gelişerek süreceğini ve bölge de istikrar ve barışın tesisi için çok yönlü işbirliğinin gerektiğini vurguladı.
iran için diyalog mekanizması çalıştırılmalı.
ruhani öncelikle yönetimi ile birlikte abd ile iran arasındaki diyalog sürecine hız kazandırmalı. çünkü diyalog platformu hem abd hem de iranın ulusal çıkarlarına hizmet ederken, barış ortamıın tesis edilmesi ve iyileştirilmesi iranın nükleer programında ciddi reformlar yapmasına zemin hazırlayabilir.
haftanın sözü: 2000 yıllık deneyim ve dünya kadar bilgi yaşamlarımızın taş devri insanlarından daha iyi yönetmemize yetmedi. - mahathir bin mohammed, malezya eski başbakanı