--spoiler--
Rahmetli babam Hüseyin inal, Çanakkale askeriydi. Çanakkale Savaşı anılarını anlatır, çevresine ağzına bakan gençler toplanırdı. Fransız tahtelbahirini bir gülle ile savaş dışı yapan ve esir alınmasını sağlayan Yenişehirin Orhaniye Köyünden Müstecip Onbaşıdan sitayişle bahsettiğini hatırlıyorum. Ben o zamanlar yirmi yaşlarında, başında kavak yelleri esen bir gençtim, Babamın tahtelbahir dediği denizaltının bir top güllesiyle savaş dışı edilip esir alınması bana çok ilginç gelmişti.
Yenişehir Gazetesinin 20 Mart 2001 tarihli sayısının 7. sahifesinde ÇANAKKALE SAVAŞININ ÜNLÜ KAHRAMANI MÜSTECiP ONBAŞI TÖRENLE ANILDI başlıklı bir haber var. Ayrıca haberin içinde çerçeveye alınmış MÜSTECiP ONBAŞI KiMDiR? Başlıklı bir açıklama yer almış. Açıklama aynen şöyledir: Çanakkale Savaşının seçkin kahramanlarından biri olan Müstecip Onbaşı 1891 yılında Orhaniye (Hacıömerdere) köyünde dünyaya gelmiştir. Balıkesirde silah altına alındıktan sonra topçu sınıfına ayrılmıştır. Savaşın en şiddetli zamanında Kilitbahirde topunun başında nöbet beklerken, Çanakkale Boğazını geçmek isteyen Fransız denizaltısını tek top mermisiyle batırmıştır. Bu atış, savaşı Türk ordusu lehine değiştirmiştir. Mükâfat olarak kendisine altın saat ve bazı hediyeler verilmiştir.
Savaştan sonra köyüne dönerek çiftçilik yapmış, 10 Mayıs 1956 tarihinde 65 yaşında vefat etmiştir. Ebedi uykusunu Orhaniye köy kabristanında uyumaktadır. Köyündeki ilköğretim okulunun adı Gazi Müstecip Onbaşı ilköğretim Okuludur. Her yıl Köy Muhtarlığı ile Gazi Müstecip Onbaşı ilköğretim Okulu tarafından düzenlenen programla MÜSTECiP ONBAŞI mezarı başında ve ilköğretim Okulunda törenle anılmaktadır.
Yenişehir gazetesinin 18 Temmuz 2006 tarih ve 2162inci sayısındaki Hüseyin Kaplanın anılarında, bizzat MÜSTECiP ONBAŞIdan dinlediği bir kredi teklifi anısı vardır. Birinci Dünya Savaşına katılan MÜSTECiP ONBAŞI Kurtuluş Savaşına da katıldıktan sonra köyüne dönerek çiftçiliğe başlar. Kredi teklifi ise 1927-1928 yıllarında yapılır. T.C. Ziraat Bankası tarafından kendisine 5 yıl vadeli, faizsiz on beş bin lira kredi verilmek istenir. Müstecip Onbaşı bunu, bütün ısrarlara rağmen kabul etmez. O para, çok para idi. Ben fakirdim. Ama devletim de fakirdi. Hem de ödeyemeyeceğimden korktum der. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı nesli, işte böyle ruhu tok, yüreği pek insanlardı. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.
--spoiler--