Türk şiirini aşılamayacağını düşündüğüm bir çıtaya yükseltmiş insan topluluğu. Şiirde derin anlamların olması ya da bir mesaj vermesi gerektiğini düşünenlere böyle olmadığını göstermiştir. Şairin illaki ölümü kullanmadan ölümü anlatması ya da yalnızım demeden yalnızlığı anlatması gerekmez. insanlar bu biçimde şiirler yazmaya çalışabilir, anlamda kapalılığı hissettirecek şekilde vermeye çalışabilir fakat Bir gün bir adam çıkar ve der ki;
Hayat kısa
Kuşlar uçuyor.
şimdi nazım gelsin demir parmaklıklardan özgürlüğe şiirler yazsın, cahit sıtkı ölümü bu kadar güzel anlatsın, necip fazıl kaldırımları tekrar yazsın cemal süreya gibi anlatsın koyu griyi. Bana hepsinden çok tat veriyor ikinci yeni şairleri ama şunu da demeden geçemeyeceğim şiir tamamen zevk işidir bana göre ve kimse dünyanın en iyi şairi kabul edilemez (ya da en kötü) çok özneldir ve hatta eleştirisini yapmak bile bence ayıptır. Üstüne haddimiz olmadan yazılar yazabiliriz fakat şiir eleştirilemez. ne haddine insanın şair şurada böyle deseymiş daha güzel olurmuş gibi sözler vallahi adamları mezarlarında ters döndürüyorlar.