elinizden düşüremeyeceğiniz kadar sürükleyici bir kitap. sağ gösterip sol vuracakken çenenize tekme atan cinsten. yazar sizi öyle saçma bir gerçeğe inandırıyor ki, kitabın sonunda tam tersini görünce hayranlık ve kızgınlıkla söz ediyorsunuz alper canıgüz'den.
kitabın ortalarında "noluyor yahu?" diyorsunuz... ne uzaylıları, nereden çıktı şimdi bunlar? şöyle bir 5-10 dakika kitabı göğsünüzün üzerinde kapatıp bekliyorsunuz. sanki birisi, elinizden kitabı bıraktığınızda içeriğini değiştirmiş. nasıl bir komploysa artık...
bu arada kitabın bir bölümünde şöyle bir diyalog geçiyordu:
" söyleyin musa bey, babanız sizi döver miydi?
Hayır, biz çok modern bir aileydik. Babam da çok modern bir insandı. O yüzden beni dövmez, rencide ederdi. "(s: 46)
alper canıgüz'ün bir diğer kitabı olan oğullar ve rencide ruhlar'ı çağrıştırıyor adeta bu cümle. sanırım yazarın gerçekten de babasıyla ilgili sıkıntıları var.