1916-2013 yılları arasında yaşamış roman ve öykü yazarımız.
istanbul Saint Pulchérie Fransız okulunda okudu. çeşitli işlerde çalıştıktan sonra, 1944 yılında isviçre'ye gitti. Bern'de Basın Ateşeliği'nde sekreterlik yaptı. ülkeye Dönüşünde Basın-Yayın Kurumu ve Yeni istanbul gazetesi'nde çalıştı.
Sanat hayatına, Yedigün dergisinin 27 Kasım 1935 tarihli 142. sayısında yayımlanan "Ak Kızın Hikayesi" adlı öyküsüyle başladı. bu öyküsünü okuyan ali naci karacan onu ortağı olduğu tan gazetesi'ne davet etti. burada peyami safa ile tanıştı ve onun bir romancı olarak yetişmesinde peyami safa'nın büyük katkıları oldu. aynı dönemde Mösyö Angel'den Fransızca dersleri almaya başladı. daha sonra sırasıyla, son Posta, cumhuriyet, milliyet gazetelerinde tefrikalar halinde yayımlanan öykü, röportaj ve romanları oldu. "üç Yirmi Dört Saat" adlı romanıyla 1977 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü, Kurtlar adlı romanıyla da 1991 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazandı.
peride celal'in eserleri iki temel dönemde ele alınmalıdır. 1944 yılında gittiği isviçre'de Bern büyükelçisi Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile dost olma ve Fransızcası'nı ilerletme şansı yakalayan Peride Celal yazmaya bir süreliğine ara verdi. Bu dönemle ilgili "Orada birdenbire dünyayı gördüm, dilimi ilerlettim, okumayı hızlandırdım ve yazının başka bir şey olduğunu gördüm..." demiştir. 1935-1949 yılları arasında yazdığı ve eleştirmenler tarafından "pembe romanlar", "tiraj lokomotifi" olarak adlandırılan eserleri isviçre'de edindiği deneyimin de katkısıyla geride bırakan Celal, romancılığında bir dönemeç olarak kabul edilen döneme 1954 tarihli Üç Kadının Romanı'yla girdi. Ancak bu giriş, 1935-49 döneminde yazdığı eserlerin gölgesinden pek de kurtulamadığı için oldukça sancılı oldu.
Geçmişte eleştirmenlerin "küçük hanım yazarı" gibi ithaflarına maruz kalan, yeni romanlarına gerekli şansın verilmediği için üzüntü duyan yazarın, kendine güvenini tekrar kazanmasında Atıf Yönsel ile yaptığı evliliğin önemli bir etkisi olmuştur. Artık maddi kaygılarla yazmak zorunda olmadığına dair Yönsel'in kendisine verdiği moral desteği ve yüreklendirmeler sayesinde yazmaya devam eden Celal, "kendinden hoşnut olarak yazdığı ilk romanı" olarak adlandırdığı "Gecenin Ucundaki Işık" ı 1967'de yayınladı. Ancak eleştirmenlerin büyük beğenisini toplayan ilk romanı, 1977'de yayınlanan "Üç Yirmidört Saat" oldu.
peride Celal'in "Kızıl Vazo" romanı Atıf Yılmaz tarafından 1961 ve 1969'da iki farklı senaryoyla sinemaya uyarlandı. "Yıldıztepe" romanı Memduh Ün tarafından 1965'te ve "Ada" öyküsü ise Süreyya Duru tarafından 1988'de sinemaya uyarlandı.
Birinci dönem romanları:
Sönen Alev, Yaz Yağmuru, Ana-Kız, Kızıl Vazo, Ben Vurmadım, Atmaca, Aşkın Doğuşu, Yıldıztepe, Dar Yol.
ikinci dönem romanları:
Daha sonra Peride Celal'in yazarlığında büyük bir dönüşüm gerçekleşti. Bu yeni dönemde daha gerçekçi, bir bakışla yazdı: Üç Kadının Romanı (1954), Kırkıncı Oda (1958), Gecenin Ucunda (1963), Güz Şarkısı (1966), Evli Bir Kadının Günlüğünden (1971), Üç Yirmi Dört Saat (1971), Jaguar (1978), Bir Hanımefendinin Ölümü (1981), Pay Davası (1985), Üç Kadın (1987), Kurtlar (1991), Mektup (1994), Melahat Hanım'ın Düzenli Yaşamı (1999), Deli Aşk (2002).