başkasını kolayca yaftalamakta üstlerine yoktur. hani mahalleli, bildiği bilmediği her boka yorum yapar, var olan bir şeyin üstüne yenisini ekler ya; sözlük yazarlarını, okumuş etmiş, belli bir kültür birikimine sahip kişiler olarak görüyoruz ama bir de bakıyoruz ki sözlük yazarları da bilmediği konuda uzman kesiliveriyor. örneğin ömründe belki de hiç camiye gitmemiş bir yazar arkadaş buradan fetva veriyor, "islam'da şu şöyle yapılmalı. bu böyle yapılmalı. cami de eksik olan şeyler..." şeklinde. ha, bunu tamamen iyi niyetle söylese anlarız. ama konuşmasından, üslubundan ve yorumunun içeriğinden, o eleştirdiği konu hakkında aslında bir bok bilmediği göze çarpıyor.
sonra, sidik yarışı. sen bir örnek sunuyorsun, yanlış bir örnek. "bu neden böyledir?" tarzında. ama karşı taraftan açıklama beklerken o ne yapıyor? "xx kadar berbat değildir en azından.", "bunu eleştirenler önce xx'e baksın da buraya gelsin." gibi. peki, neden açıklama yapamıyorsun bu konuyla ilgili?
bir de yanar dönerlik. adam, dün siyasi ideolojileri uğruna belli bir kesime nefretini sakınmadan kusarken, bugün yine siyasi ideolojileri doğrultusunda, "düşmanım düşmanı dostumdur/sevmediğim kişinin yanlış bulduğu şey, benim için doğrudur" mantığını yürüterek o kötülediği kesimin, grubun veya konunun baş muhafızı kesiliveriyor.
