dumur olaylar

entry274 galeri
    241.
  1. tarih: geçen hafta bir gün.

    yer: ankara/sokullu.

    eşyalarımı topladım, yurttan tamamen çıktım, bavulumla birlikte kalacağım eve gittim. ev sahibi geç gelecekti, onun için apartmanın önünde beklemeye koyuldum.

    apartmanın girişinde açılabilen bir kapıdan geçiyorsun, ondan sonra başka bir kapı geliyor. ev sahibi de geç geleceği ve iki kapı arasında kalan kapalı alan sıcak olduğu için bavulumu oraya bırakıp kendim dışarıda beklemeye koyuldum.

    bilen bilir, garip bir yer sokullu. binaları çok düzenli değil. bu bina da şöyle.. kapısının hemen dışı balkon gibi; biraz geriden aşağıya bir yol iniyor ve en ilerisine gittiğinde de bir balkondan aşağıya bakıyor gibisin. yerle arasındaki yükseklik 3-4 metre civarı. aşağıda, biraz ileride de bir ev ve avlusu var. ama evden önce bir ağaç var.

    neyse efendim, tam valizimi koyup dışarı çıkarken en uca geldim ve aşağı tarafa bir bakış attım. tam bakış attığım sırada da gaz bir şarkının nakaratı yankılanıyordu kulaklarımda, ben de ona eşlik ediyordum.

    bakışı atmamla bakışımı kaçırmam bir oldu, çünkü ağzımdan kelimeler hafif yüksek sesli dökülürken ve kaşlarım da şarkının etkisiyle hafif çatılmışken aşağı tarafta elinde hortum, ağacı sulayan bir çocuk gördüm. hortumu eliyle ağaca yönlendirmişti ama bana inanılmaz ve anlaşılmaz derecede garip bir yüz ifadesiyle bakıyordu ben ona baktığım yarım saniyelik dilim içinde, utanarak bakışımı kaçırmamın sebebi de buydu.

    neyse, yaklaşık bir dakika sonra beni dumur eden, hem anlam veremediğim, hem de içimden kahkahalar attığım bir olay yaşandı.

    o utançla gözlerimi çocuktan kaçırdıktan sonra yavaş yavaş diğer tarafa doğru gitmeye, balkon kısımdan uzaklaşmaya başladım. göz kontağını kestikten sonra acele etmedim, adımlarımı yavaş yavaş attım. diğer tarafın en ucuna gittim ve tam arkamı dönüp balkon kısmına baktığımda bir saniye sonra çocuğun hortumu yukarıya doğru yönelttiğini anladım, net bir şekilde beni ıslatmayı amaçlıyordu! bir süre olayları durduğum yerden, yüzümde inanılmaz yayvan bir sırıtışla izledim. daha sonra suyun şiddeti arttı ve benim olduğum yere yaklaşmaya başladı. ama ne tesadüftür ki, yine ıslanmadım! suyun ulaştığı en son nokta benim 30 santim uzağımda kalıyordu ve su kesilene kadar tek bir damla bile ıslanmadan olayı atlattım. * * * * *

    daha sonra içimden aşağıya inip çocuğa hesap sormak, kızmak, pataklamak geçti ama olaydan kazasız belasız çıktığım için bundan vazgeçtim, dahası bana neşe dolu bir beş dakika yaşattığını düşünerek çocuğa içimden teşekkür edip saçlarımı delicesine savuran kızgın rüzgara bir gülücük daha atarak ufka doğru yönelttim bakışlarımı. *
    0 ...