-Bilim, inanç değildir.
-Bilim, yalnızca ölçülebilir verilerle sonuçlara varır.
-Bilimsel teorilerin bilimselliğini sürdürebilmesi için her yeni bulgu ve verinin ilgili teoriyi desteklemesi gerekir. Denemelerden birinin bile teoriye aykırı sonuç vermesi, sözkonusu teorinin ortadan kalkması için yeterlidir.
-inanç, bilim değildir; dogmadır; olduğu gibi kabul edilir.
-inancın ölçülebilir verileri yoktur; ispatı gerekmez.
-Bu anlamda aksi de iddia edilemez.
-Bilimsel verinin inancı desteklemesi ya da inanca karşı olması gibi bir durum sözkonusu olamaz.
-inancın kaynağı olan kutsal kitaplarda anlatılanları herkesin kendi düşüncesince canlandırması doğaldır; ancak, örneğin Adem ve Havva'nın tam da bizim gibi görünüyor olması gerekmez; tıpkı cennet ve cehennemde insan formunda bulunmamız gerekmediği gibi. insan formunda olmama olasılığı inanca karşı olmak anlamına gelmez. Tevratta evrenin 6 günde yaratıldığı söyleniyorken, söz konusu günleri 24 saat olarak algılamak çok insansı bir tavır olmaz mı ?
-Evrim, halihazırda aksi ispatlanmamış, bu nedenle bilimselliğini sürdüren tek bilimsel teori.
-Geçmişte saza, bisiklete, radyoya, televizyona "şeytan icadı" yakıştırmasında bulunanları bugün nasıl komik buluyorsak, evrim teorisi konusunda hiçbir şey okumamış insanlara, büyük ihtimalle kendi de okumadığı halde, evrimin yanlış olduğunu iddia edenlere de gelecekte öyle güleceğiz.
-Ne yazık ki internette ya da yazılı Türkçe belgelerde evrimin ne olduğundan çok, evrimin yanlışlığından sözeden, bilgi kirliliği yaratmak dışında bir amacı olmayan sayfalar var; ne acı !
-Bilinmeli ki, gelecekte tüm insanlık evrimin varlığını kabul etmiş oluğunda dahi inanç ve kutsal kitaplar varlığından ve insanlarca inanırlığından hiçbir şey kaybetmeyecektir.
-Bilinmeli ki, bilime karşı inancı savunmak, savunan kim olursa olsun, Tanrı'ya şirk koşmak demektir !