--spoiler--
Yüzbaşı Şerafettin Bey, Buharadan gelen üç kılıçtan, üçüncü ve en değerli olan, çok değerli taşlarla süslenmiş ve Mustafa Kemal Paşanın izmire ilk giren subaya, Buharalıların deyimiyle izmir Fatihine vereceğini duyurduğu kılıcın sahibi olmuştur. Hayatının en zor günlerinde bile elinden çıkarmamış ve ailesine kalacak en değerli miras olarak görmüştür. Peki, Üçüncü Kılıça ne oldu?
Eşi henüz ölmeden önce, Yüzbaşı Şerafettin Bey bir gazetede izmirde bir inkilap Müzesi yapıldığını okumuş ve eşi Siret Hanımı çağırıp Üçüncü Kılıçın kendilerinden daha çok, ulusun malı olduğunu söyleyerek, bunu izmirdeki müzeye göndermelerinin doğru olacağını söylemişti. istanbul Valiliği bu konuya aracı olabilir ve izmir Belediyesine bu kılıcı ulaştırabilirdi. Kendi rahatsız olduğu ve yürümekte zorlandığı için, valiliğe kılıcı eşinin götürüp teslim etmesini rica etti. Siret Hanım, Kurtuluş Savaşının simgesi olmuş bu kılıcı alarak, valiliğe götürdü. Bir söylentiye göre de; kılıç, ölümünden bir süre önce, Yüzbaşı Şerafettin tarafından, izmir halkına armağan olmak üzere, doğrudan izmir Belediyesine, kent müzesinde sergilenmesi için teslim edilmiştir.
Tüm aramalara rağmen, Üçüncü Kılıçın izine rastlanamamıştır.