siyah kan, leyleklerin uçuşu veya kızıl nehirler ile kıyaslanmayacak kadar vasat bir kitap.
katilin sapkınlıkları ve cinayet mahali yerleri gibi bazı bölümler çok akıcı ve güzeldi. ancak 3-4 paragrafa art arda ağacın türü, rengi, adından da bahsedilmez ki. grange belkide bana okumayı sevdiren yazarların başında gelir ancak bu kitapta kimi yerlerde o kadar çok sıktı ki, bunaltıcı yaz günü "eeaaahhh bu kadar boş ayrıntı da verilmez arkadaş" diye söylendiğim oldu.
ayrıca bir çok şey havada kaldı kitapta. teker teker spoiler verip açıklamak var ancak okuyan herkes farketmiştir zaten...
son 100-150 sayfa heyecanın tavan yapmasını beklerken sadece son 20 sayfa heyecan verdi. zaten final niye bu kadar aceleye getirilmiş onu anlamak mümkün değil. biz parçalar yavaş yavaş birleştirilecek diye beklerken kitap küt diyerek bitiverdi.
eğer son okumadığınız grange romanıysa veya benim gibi yazarın tüm kitaplarını okuyacağım diye takıntı yaptıysanız okuyun derim. yazara yeni başlayacaklar ise uzak dursun.