yalan söyleme hastalığı. çevremdekilerden yaptığım naçizane gözlemimce,
-sonradan ortaya çıkabilen bir hastalık mı bilmiyorum ama eğer sonradan olabiliyorsa kesinlikle aşağılık kompleksi ve bir topluluk içinde yer edinme isteğiyle bağlantısı vardır. belirli bir yönüyle sivrilip toplumda yer edinemeyen insanlar, çevresinde dikkat çekecek, onlara varlığını bildirecek ve kabullendirecek, bir özelliğiyle öne çıkartacak şekilde kurduğu hikayelerle yer edinmeye çalışıyor ve bir süre sonra bu durum bir hastalık seviyesine geliyor olabilir.
-bazen bu "kendi yalanına inanma" işi o kadar aşırıya kaçıyor ki, yalanı söyleyen insana, onun bir yalan olduğunu kanıtlıyorsun ancak kabullenemiyor.
-en ufak konularda, yalan söylemesine gerek olmayan konularda bile yalan söyleyebiliyorlar örneğin babasının mesleği falan gibi. eğer sonradan olan bir hastalık ise bu durum ilk maddede bahsettiğim evrenin ardından gelen bir etki olabilir.
-yalan konusunda üzerlerine gidildiğinde, yani "sen çok yalancısın, hastasın sen, al bu yalanının kanıtı al bu da yalanmış" gibisinden şiddetli bir çıkışma yapılırsa çok riskli sonuçlar doğabiliyor. bu rahatsızlığın farkındalar ve belki de istemeyerek yapıyorlar. riskli sonuçtan kasıt, intiharın eşiğine kadar yolu var.
-zihinsel engelli bir çocuğa yaklaşır gibi, huyuna giderek, nazikçe samimiyet kurarsanız göreceksinizdir, özlerinde iyi çocuklar. hatta o zaman yalanları gözle görülür derecede azalıyor. belki de bu şekilde bir nevi "topluma kazandırma" çalışmasıyla geçebilecek bir hastalıktır.
not: mitomani hakkında bilimsel bilgim sınırlı, gözlem yaptığım kişiler mitomani kadar üst düzey değil, karadüzen yalancı da olabilir. olsun.