bu zihniyetin temelinde köyden kente göç vardır. bu göç olayı hala o kadar futursuzca devam etmektedir ki, medya ve insanlar kanıksamış, normal bir olay gözü ile bakmaktadır.
köyden şehre gelen aile bireylerinin, en büyük korkuları filmlerde izledikleri namus kirlenmesi olaylarıdır. ayrıca geldikleri köylerle bağlantıları devam ettiğinden, "şehre gittiler açılıp saçıldılar" suçlaması çekindikleri bir suçlamadır.
peki ne olacaktır? zamanla mantık galip gelecektir. şehirde doğan ikinci nesil buna gizli bir karşı duruş sergileyecek, daha sonra bunu açıkca uygulayacaklardır. daha evvelki göç olaylarında bu durum aynen yaşanmıştır.
buradaki tek bir tehlike, türban takmanın güç sahipleri tarafından özendirilmesi olabilir.
olayın diğer bir yönü ise türk halkının bir bölümünün kadını sadece cinsel materyal olarak görmesi yanılgısıdır.
aslında kadın bir güçtür. toplumun yarısıdır. beyin gücü vardır. kas gücü vardır. sosyal gücü vardır. neden erkekleri sadece sexe yarayan varlıklar olarak görmüyoruz? çünkü saçma olurda ondan görmüyoruz.
e peki kadını neden görüyoruz? bilmiyorum. ama saçma olduğuna kalıbımı basarım. kadınlar zeki yaratıklardır. öyle herşeylerini ona buna dağıtmazlar. bırakın toplum içine girsinler. çalışsınlar. herkesin gidebildiği normal mekanlara çekinmeden girip çıksınlar. kendi haklarını kendileri savunsunlar.
erkekler de, bir sac teli görünce erekte olmasınlar. böyle erkek var mı? bilmiyorum.
unutulmasındır. kadını toplumdan soyutlamak toplumun gücünü yarıya indirmek demektir.
"türbanla kadın toplumdan soyutlanmaz" diyenlere de şu söylenmelidir. o zavallıya "her tarafını gizle" demekle yapıştırdığın yafta nedir?
bununla ne ima etmek istiyorsun? onu hangi çıkmaz sokağa atıyorsun?
bir düşün.
huzur ve güvenlik içinde dinini yaşayabildiğin ülkene ne gibi zararlar veriyorsun? bunu da ayrıca düşün.