bu halka sorma (genel anlamı itibarı ile yapılacak şey) taksim için veya toplumun ortak kullanım alanlarına yeni düzenleme getirilmesi her yönlü düşünülmesi gereken durum.
hele ki yargı kararı olan ve yasal süreç sonlanmadan bir alan hakkında halka sorma hukukun ret edildiği-tanınmadığı anlamına gelir.
bir başka husus ise, taksim gezi alanı düzenlemeleri mimar-mühendislik olayından daha derin ifadeler içermektedir.
tarihe saygı diyerek yapılan düzenleme içinde cami de var ki; orası gayri müslümlerin bulunduğu mezarlık alanı olduğu düşünülür ve kiliseler ile de insanların dini inançlarını tarif ettiği gerçeğinde burada yapılacak düzenleme içinde bu görüşünü dillendirecek insanlara hakkınız yok denebilir mi?
fatih sultan mehmet han istanbulu fetih ettikten sonra kent iskanında çeşitli etnik-din mensuplarının nerelerde iskan edeceğini belirlemişti, müslümanlar nerelerde idi biliyor muyuz?
ve hatta; okmeydanı civarında "üzerinde kuş dahi uçmaya" diye büyük bir önem verdiği alanı, istanbulun hala "yaşmak sıyıran" adlı sokağın ne anlama geldiğini bilmeden "ormanlarımdan bir dal kesenin, başını keserim" demesini anlamadan olayı 3-5 ağaça indirgemek cahillik olmalı.
temel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirilen kent yaşamında toplumun ortak kullanım hakkı içinde yer alan alanlar halk oyuna açılamaz.
düşünelim, %90 evet dese bile, hayır diyen %10 insanın hakkı hangi insanlık onuru gereği yok sayılacak.
sonuçta "köpekler ve zenciler giremez" anlayışı hala bu 21yy da demokrasi kılıfında insanlara kabul ettirilemez.
belediye başkanı,
vali,
içişleri bakanlığı,
istanbul halkı,
başta olmak üzere projeyi hazırlayan mimar-mühendisler bile yapılmakta olan bu taksim-gezi alanının projesi sonunda nasıl bir eser çıkacağını bile bilmez iken ki, sn. başbakanımız tarafından "şu ola-bu ola" talimatları neticesi kimse yarın ne olacağını bilmeden,
ülkemizde satınalma paritesi düşünülür ise, mutlu azınlığın faydalanacağı bir yaşam alanı oluşturmak için halk oyuna başvurulamaz.
