ateistleri anlamamak için bir sebep daha veriyor bu olay bana...
efendim neymiş, insan baldızıyla nasıl sevişebilirmiş... kardeşim, sizler değil misiniz, ''uzaya gitsek nasıl namaz kılacaz hohuahhaaha, allah uzayı bilmiyor mu niahahahaha'' diye salak saçması şeylerle islam'a saldıran. biz diyor muyuz o zaman: yahu uzayda yaşayan mı var da bu soruyu soruyorsun diye? hayır. ne diyoruz? dünyayı esas alarak, kıbleyi yeryüzü tayin ederek namazını kılarsın diyoruz. islam'da her durumda açıklanacak birtakım şeyler vardır. alimler de bunları açıklamıştır. ya baldızı ikizse anasını satayım? o çok acayip aklı olan aydınlanmış ateistler, bu kardeşler ikiz olamazlar mı? baldız da aynı adama aşık olsa, onu yatağa atma planları kursa... çok mu uçuk geldi? o zaman ''kutuplarda nasıl oruç tutçaz ya hahhoahua'' diye soru sorana dalarım, ramazan yaklaşıyor, böyle abuk subuk sorular sormayın o halde. ki soracaksınız, biliyorum. adam da cevap vermiş bu tür sorulara.
ibrahim hakkı, bir bilim adamıydı. 15 kişinin üzerinde çalışıp hala restore etmeyi pek beceremediği eserlere imza atmıştır. fizikçiydi, gök bilimcisiydi, mutasavvıftı. ama mutasavvıf olmanın sorunu da budur, oldukça zayıf hadislerin, rüyaya yatarak sıhhatini tayin etmeye çalışırlar. ve sahih kabul edip, eserlerine alırlar, buna göre öğütler sunarlar. yani o perşembe doğan şöyle olur falan denmesinin sebebi bu. kendisi eserinde, kabak yemeğini de çok övmüştür mesela, kabak sevmeyeni eleştirmiştir. neden? çünkü hz. peygamber'in kabak sevdiği hakkındaki rivayetleri doğru kabul etmiştir de ondan.
sen git erzurumlu ibrahim hakkı'nın yarısı kadar fizikçi ol, sonra gel burada artistlik yap, oldu mu canım...