9 haziran 2013 tarihli yazısını okuyup edebi olarak beğendiğim yazar.
güzel tasvirler, esprili yaklaşımlar falan.
hoştu.
lakin boştu.
o özal'dan örnek vermiş, oradan devam edelim.
özal, kendisine, eşine, kızına, ağza alınmayacak şekilde küfürler edilen, pankartlar açılan parka dediğin gibi don paça gider "ahh gençler vahh gençler" deyip yanaklarını sıkar mıydı sence gülse hanım?
özal, kendisini diktatörlükle suçlayan ve amaçlarının ağaç böcek olmadığı kendisini devirmek olduğu alenen belli olan bir güruha senin dediğin gibi anlayışlı yaklaşır mıydı gülse hanım?
olayları ve kişileri ve tepkileri değerlendirirken o günün şartlarını göze almak lazım değil mi?
bu olay özal döneminde yaşansaydı ben kendisinin yazdığınız gibi durumu tereyağından kıl çeker gibi çözeceğine inanıyorum.
ama bugün rte'nin yerinde özal olsaydı bahsettiğiniz senaryo işlemezdi gülse hanım.
şahsına, yönetimine, partisine, valisine, polisine böyle sinkaf eden, dahası onu "devirmeye" ant içmiş bir güruhla oturup güzel güzel istişare edeceğine ihtimal vermiyorum.