iskoçyalı sinsi bir avukat varmış. herkese sataşırmış, sonra da sataştığı kişilerden bilerek dayak yiyip tazminat davası açarmış.
bir gün londra sokaklarında gezerken yolda gördüğü saf bir ingiliz'e küfür etmiş. ingiliz sinirlenmiş. yumruğunu sıkıp dayanmış bir süre. ama bizim çakal küfür etmeye devam edince ağız burun girmiş.
bizim çakal bundan 500 pound tazminat almış.
sonra fransa'ya gitmiş. aynısını saf bir fransız'a yapmış. onu da mahkemeye vermiş, ondan da 500 frang almış.
daha sonra amerika'ya gitmiş. aynısını saf bir amerikan'a yapmış. bizim çakal avukat, bundan da 500 dolar almış.
sonra türkiye'ye gelmiş. bizim temel'i görmüş. küfür etmiş. temel gülmeye başlamış. adam ne gülüyorsun lan demiş. küfür ettim işte. sonra biraz daha küfür etmiş. küfür ettikçe temel daha fazla gülüyormuş. adam en son dayanamayıp temel'e ağız burun girişimiş.
temel bundan 500 lira tazminat almış. mahkeme çıkışı temel ile iskoçyalı çakal karşılaşmış. temel yine gülmeye başlayınca iskoç "tamam pes ediyorum sen kazandın. yeter ki neye güldüğünü söyle" demiş. temel gülmeye devam ederek 50 lirayı cebinden çıkarıp bizim iskoça vermiş.
lan demiş. sen piyango musun karşıma çıktın. hem beni güldürdün hem de para kazandırdın. al şu parayı kendine etek yerine pantolon al. bir daha da mahkemede kimseye para verme.